Translation of "Hırsızı" in English

Hırsızı yakala!

Get the thief!

Hırsızı yakaladık.

We caught the thief.

Hırsızı yakaladım.

I caught the thief.

Arsız mağaza hırsızı,

the sassy shoplifter,

Polis hırsızı kovaladı.

The policeman chased the thief.

Biz hırsızı kovaladık.

We ran after the thief.

O hırsızı kovaladı.

He chased the thief.

O hırsızı durdur!

Stop that thief!

Polis hırsızı yakaladı.

The police caught the thief.

Polisler hırsızı tutukladı.

The policemen arrested the burglar.

Polis hırsızı tutukladı.

The policeman arrested the burglar.

O, hırsızı yakaladı.

She arrested the thief.

Hırsızı takip ediyorlar.

They are pursuing the robber.

Tom hırsızı yakaladı.

Tom caught the thief.

Polis, hırsızı kovaladı.

The policeman chased the burglar.

Tom hırsızı kovaladı.

Tom chased the thief.

Henüz hırsızı yakalamadık.

We haven't caught the thief yet.

Biz hırsızı yakalandık.

We caught the thief.

Biz hırsızı ele geçirdik.

- We captured the thief.
- We caught the thief.

Polisler hırsızı suçüstü yakaladı.

The police caught the burglar red-handed.

Polis memuru hırsızı tutukladı.

The police officer arrested the burglar.

Hırsızı bir ağaca bağladılar.

- They bound the thief to a tree.
- They tied the thief to the tree.

O bir hırsızı bağladı.

He trussed up the thief.

Polis hırsızı yakasından yakaladı.

The police seized the robber by the neck.

Polis, hırsızı kolundan yakaladı.

The policeman took the thief by the arm.

Hırsızı polise bildirdin mi?

Have you reported the theft to the police?

Onların hırsızı yakaladıklarına sevindim.

I'm glad they caught the thief.

Tom hırsızı bacağından vurdu.

Tom shot the burglar in the leg.

- Hırsızı hemen tarif edebilir misin?
- Hırsızı hemen tarif edebilir misiniz?

Can you quickly describe the thief?

Birçok hırsızı aynı anda tutukladım.

I arrested many thieves at the same time.

Bisiklete bindim ve hırsızı kovaladım.

I got on a bicycle and chased after the thief.

Polis, kaçan hırsızı kolundan yakaladı.

The policeman caught the fleeing thief by the arm.

Polisler hırsızı olay yerinde tutukladı.

The police arrested the burglar on the spot.

- Biz hırsızı yakalandık.
- Çalanı yakaladık.

- We captured the thief.
- We caught the thief.

Polis, hırsızı suç üstü yakaladı.

The policeman caught the burglar red-handed.

Hırsızı bulmamız sadece zaman meselesi.

It's only a matter of time before we find the thief.

Hırsızı kovaladım ama onu yakalayamadım.

I chased the thief, but I wasn't able to catch him.

Hırsız hırsızı tanır, kurt kurdu.

A thief knows a thief, and a wolf knows a wolf.

Belki şanslı olacağız ve hırsızı yakalayacağız.

Maybe we'll get lucky and catch the thief.

Hırsızı sadece kısa bir süre gördüm.

I only got a glimpse of the thief.

Tom polisin hırsızı yakalamasına yardımcı oldu.

Tom helped the police catch the thief.

Tanık, hırsızı polisteki yüzleştirmede tespit etti.

The witness identified the thief in the police lineup.

O, eve girmeye çalışan bir hırsızı gördü.

He caught sight of a thief attempting to break into the house.

Onlar kesinlikle er veya geç hırsızı yakalayacaklar.

They will certainly catch the thief sooner or later.

Polisler, hırsızı aramak için birbiri ardına evleri aradı.

The policemen searched one house after another in looking for the thief.

- Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- Bir hırsızı ihbar etmek istiyorum.

- I'd like to report a theft.
- I would like to report a theft.

Tom, hapiste iken, kötü şöhretli bir araba hırsızı olan John'la arkadaş oldu.

While in jail, Tom befriended John, an infamous car thief.

İnternette gizliliğime önem vermiyordum, ama geçenlerde bir kimlik hırsızı benim kimlik bilgilerimle banka hesabımı boşalttı.

I didn't use to care about my online privacy but lately an identity thief impersonated me and emptied my bank account.