Translation of "Gerçekleştirmek" in English

0.005 sec.

Examples of using "Gerçekleştirmek" in a sentence and their english translations:

Planı gerçekleştirmek kolaydı.

Carrying out the plan was easy.

Planı gerçekleştirmek zordur.

It is difficult to carry out the plan.

Amacını gerçekleştirmek istiyor.

He wants to embody his ideal.

Bunu gerçekleştirmek zorundayım.

I have to make it happen.

Planlarınızı gerçekleştirmek zorundasınız.

You have to carry out your plans.

Bu, herkesin gerçekleştirmek için

This is something that everyone

Bu planı gerçekleştirmek imkansız.

This plan is impossible to accomplish.

Bu planı gerçekleştirmek zordur.

It is hard to carry out this plan.

Sadece onu gerçekleştirmek zorundayız.

We just have to make it happen.

Gerçekten onu gerçekleştirmek istediler.

They really wanted to make it happen.

Artık bir hayalimizi gerçekleştirmek istediğimizde

Now when we want to realize a dream

Özel bir ziyaret gerçekleştirmek istiyorum.

I want to make a private visit.

Hayallerinizi gerçekleştirmek istiyorsanız, denemeye devam edin.

If you want to make your dreams come true, keep on trying.

Bunu gerçekleştirmek için bir yol bulacağım.

I'll find a way to make it happen.

Ben bu planı gerçekleştirmek için kararlıyım.

- I am determined to carry out this plan.
- I'm determined to carry out this plan.

Bu planı gerçekleştirmek çok pahalı olacaktır.

This plan will be very expensive to carry out.

Sami fantezilerini Leyla ile gerçekleştirmek istiyordu.

Sami wanted to fulfill his fantasies with Layla.

Bu planı gerçekleştirmek karşılıklı olarak yararımıza olacaktır.

It will be to our mutual benefit to carry out the plan.

Onu gerçekleştirmek için birlikte çalışmaya devam edelim.

Let's continue working together to make that happen.

O, planı gerçekleştirmek için bütün deneyimine başvurmak zorunda kaldı.

He had to call on all his experience to carry out the plan.

çünkü elimden gelen her şeyi yapmamıştım hayalimi gerçekleştirmek için.

knowing that I had not done everything in my power to make my vision a reality.

O bir atılımı gerçekleştirmek için yeteneğini berbat bir şekilde abarttı.

He badly exaggerated his ability to achieve a breakthrough.

Sözünün adamı olmayı öğren ve hayallerini gerçekleştirmek için fırsatlar bul.

Learn to be a man of your word and find opportunities to realize your dreams.

Onlar böyle bir görevi gerçekleştirmek için yenilikçi bir teknik kullanacaklar.

They will use an innovative technique to perform such a task.

Tom bir misyonu gerçekleştirmek için zaman içinde geriye doğru seyahat etti.

Tom traveled back in time to perform a mission.

Değişmez bir karar verdikten sonra, o, hayallerini gerçekleştirmek için planlar yapmaya başladı.

Having made an unwavering decision, he started to make plans to fulfill his dreams.