Translation of "Görmeyecek" in English

0.003 sec.

Examples of using "Görmeyecek" in a sentence and their english translations:

Kimse bizi görmeyecek.

Nobody would see us.

Kimse seni görmeyecek.

Nobody's going to see you.

Tom beni görmeyecek.

Tom isn't going to see me.

Onlar beni randevusuz görmeyecek.

They won't see me without an appointment.

Hiç kimse bizi görmeyecek.

No one will see us.

Tom artık beni görmeyecek.

Tom won't see me anymore.

Hiç kimse beni görmeyecek.

No one's going to see me.

Tom artık Mary'yi görmeyecek.

Tom isn't going to see Mary anymore.

- Sami asla on altıyı görmeyecek.
- Sami asla on altı yaşını görmeyecek.

Sami is never gonna see sixteen.

Tom asla seni tekrar görmeyecek.

Tom will never see you again.

Bu gece Tom'u görmeyecek misin?

Aren't you going to see Tom tonight?

Tom Mary'yi bir daha görmeyecek.

Tom won't see Mary again.

Bu öğleden sonra Tom'u görmeyecek misin?

Aren't you going to see Tom this afternoon?

Tom, Mary'yi bir daha asla görmeyecek.

- Tom is never going to see Mary again.
- Tom will never see Mary again.

Sami bir daha asla evini görmeyecek.

Sami will never see his home again.

Onlar muhtemelen birbirlerini bir daha hiç görmeyecek.

They'll probably never see each other again.

Sami muhtemelen Leyla'yı bir daha asla görmeyecek.

Sami will probably never see Layla again.

Tom Mary'yi bir daha asla görmeyecek, değil mi?

Tom is never going to see Mary again, is he?

Bugün arkadaşlarımı göreceğim ancak kız kardeşim kendi arkadaşlarını görmeyecek.

I'll see my friends tonight, but my sister won't see hers.