Translation of "Fiyatına" in English

Eşyaları yarı fiyatına aldım.

I purchased the goods for half price.

Bunlar bugün yarı fiyatına.

These are half price today.

Ekmek bugün yarı fiyatına.

Bread is half price today.

Bir fiyatına iki tane aldım.

I got two for the price of one.

İçecekler altıya kadar yarı fiyatına.

The drinks are half price until six.

Bir tane fiyatına iki tane alabildim.

I was able to buy two for the price of one.

Peşin fiyatına bir saat satın aldım.

I bought a watch with cash.

Tüketim vergisi, liste fiyatına dahil değildir.

Consumption tax is not included in the display price.

Buradaki evler Kobe'dekilerin iki katı fiyatına.

Houses here are double the price of those in Kobe.

Oda Fiyatına servis ücretleri dahil mi?

Does the price of the room include the service charges?

Bugün bir tane fiyatına iki tane alabilirsin.

Today you can get two for the price of one.

- Bu fiyata çok kelepir.
- Kelepir, yarı fiyatına.

It's a steal at twice that price.

Mutlu saat boyunca bütün içkiler yarı fiyatına.

During happy hour, all drinks are half price.

Bu hafta mağazadaki her şey yarı fiyatına.

Everything in the store is half price this week.

Tom golf sopalarını yarı fiyatına alabildiği için mutluydu.

Tom was happy because he was able to buy his golf clubs at half price.

Giriş ücreti saat 2.30'dan sonra yarı fiyatına.

Admission is half price after 2:30.

Ben onu satın almak istiyorum ama fiyatına param yetmez.

I'd like to buy it, but I can't afford the expense.

- Fiyatına bakmadan, istediği her şeyi alır o.
- O, fiyata dikkat etmeden istediği her şeyi alır.

She buys everything she wants without paying attention to the price.