Translation of "Faturaları" in English

0.003 sec.

Examples of using "Faturaları" in a sentence and their english translations:

Faturaları kim ödeyecek?

Who'll pay the bills?

Faturaları ödeyen kim?

Who's the one who pays the bills?

Büyük faturaları mı yoksa küçük faturaları mı istiyorsun?

Would you like big bills or small bills?

Tom faturaları ödemeyi reddediyor.

Tom is refusing to pay his bills.

Bazı faturaları ödemem gerek.

I need to pay some bills.

Bütün faturaları ödedin mi?

Have you paid all the bills?

Bütün faturaları ödeyen benim.

I'm the one who pays all the bills.

Bakkal faturaları çok fazladır.

Grocery bills are big.

Sami'nin ödenmemiş faturaları biriktiriyordu.

Sami's unpaid bills were piling up.

Doktor faturaları birikimlerimizi gerçekten azaltıyor.

Doctors' bills really cut into our savings.

Bütün faturaları ödeyen kişi benim.

I'm the one that pays all the bills.

Tom cüzdanından bazı faturaları çıkardı.

Tom pulled some bills out of his billfold.

Faturaları ödemeyi unutmaya devam ediyorsun.

You keep forgetting to pay the bills.

Bütün faturaları ödeyen adam kim?

Who's the one who pays all the bills?

Onlar faturaları ödemeyi unutmaya devam ediyorlar.

They keep forgetting to pay the bills.

Bizim enerji faturaları son derece yüksek.

Our energy bills are extremely high.

Bütün Amerikan faturaları renk olarak benzerdir.

All American bills are similar in color.

Neden faturaları ödemek her zaman benim sorumluluğum?

Why is it always my responsibility to pay the bills?

Bu faturaları daha önce ödemiş olduğumu düşündüm.

- I thought I had already paid these bills.
- I thought that I had already paid these bills.

Tüm faturaları ödemek zorunda olan kişi benim.

I'm the one who has to pay all the bills.

Bütün faturaları ödeyebilmek için eşyalarımdan çoğunu satmak zorundayım.

I have to sell a lot of my things so I can pay all my bills.

Ay sonuna kadar bütün bu faturaları ödemek zorundayım.

I have to pay all these bills by the end of the month.

Bu harika bir iş değil, faturaları ödemeye yardım ediyor.

This isn't a great job, but it helps pay the bills.

Faturaları nasıl ödeyeceğiz? Kıyıda köşede parası olan insanlar evet bir süre daha rahat.

How are we going to pay the bills? People with money in the corner on the shore, yes, are more comfortable for a while.