Translation of "ödeyen" in English

Ödeyen Tom.

Tom is buying.

Ödeyen onlar.

They are the ones who are paying.

Faturayı ödeyen bendim.

- It was me who paid the bill.
- It was me that paid the bill.

Faturaları ödeyen kim?

Who's the one who pays the bills?

Bedel ödeyen bizim çocuklarımız.

it is our children who pay the price.

Bütün faturaları ödeyen benim.

I'm the one who pays all the bills.

Tom faturayı ödeyen değildi.

Tom wasn't the one who paid the bill.

Biletleri ödeyen kişi benim.

- I'm the one who paid for the tickets.
- I am the one who paid for that ticket.
- I'm the one who paid for that ticket.

Biletleri ödeyen kişi Tom'dur.

Tom is the one who paid for the tickets.

Bütün faturaları ödeyen kişi benim.

I'm the one that pays all the bills.

İyi ödeyen bir işim var.

I have a job that pays well.

Bütün faturaları ödeyen adam kim?

Who's the one who pays all the bills?

Faturayı ödeyen kişi ben değildim.

I wasn't the one who paid the bill.

Faturayı ödeyen sendin, değil mi?

It was you who paid the bill, wasn't it?

Tom'un şimdi iyi ödeyen bir işi var.

Tom now has a job that pays well.

Mükemmel saatleri olan iyi ödeyen bir işim var.

I have a good-paying job with excellent hours.

Benim sorunum diğer insanların benim faturalarımı ödeyen kişinin sen olduğunu bilmesidir.

- My problem is other people know you're the one who's paying my bills.
- My problem is other people know that you're the one who's paying my bills.