Translation of "Evli" in English

0.008 sec.

Examples of using "Evli" in a sentence and their english translations:

- Evli değilim.
- Ben evli değilim.

- I'm not married.
- I am not married.

Evli misin?

Are you married?

Tom evli.

- Tom is married.
- Tom's married.

Evli değiliz.

- We're not married.
- We aren't married.

Onlar evli.

They're married.

Evli kalalım.

Let's stay married.

Yeni evli.

Just married.

O evli.

He's married.

- Evli değil misin?
- Evli değil misiniz?

Aren't you married?

- Neden evli değilsin?
- Neden evli değilsiniz?

Why aren't you married?

- Onlar evli değiller.
- Onlar evli değil.

- They are not married.
- They're not married.

Tom evli değil ama Mary evli.

Tom isn't unmarried, but Mary is.

Ben evli değilim, ama kız kardeşim evli.

I'm not married, but my sister is.

O evli mi?

Is she married?

Henüz evli değilim.

- I'm not married yet.
- I am not married yet.

Hayır, evli değilim.

No, I am not married.

Henüz evli değiliz.

We're not married yet.

Hâlâ evli misin?

Are you still married?

O zaten evli.

He's already married.

Biz evli değiliz.

- We're not married.
- We aren't married.

Arkadaşlarımın hepsi evli.

My friends are all married.

Evli olduğumu biliyorsun.

- You know I'm married.
- You know that I'm married.

Artık evli değilim.

I'm not married anymore.

Evli olduğumu biliyordun.

You knew I was married.

Evli olmak harika.

Being married is great.

Gerçekten evli misin?

Are you really married?

Sen evli olansın.

You're the married one.

O evli değil.

She isn't married.

Sanırım evli değilsin.

I take it you're not married.

Evli olmayı seviyorum.

I love being married.

Tom evli değildi.

Tom wasn't married.

Tom evli mi?

Is Tom married?

Evli olduğunu bilmiyordum.

- I didn't know you were married.
- I didn't know that you were married.

Zaten evli misin?

Are you already married?

Onunla evli miydin?

Were you married to him?

Onlar artık evli.

They're married now.

Tom şimdi evli.

- Tom is now married.
- Tom is married now.

Onlar evli değil.

- They are not married.
- They're not married.

Tom evli değildir.

- Tom isn't married.
- Tom's not married.

Tom zaten evli.

Tom is already married.

Tom'la evli misin?

Are you married to Tom?

Keşke evli olmasam.

- I wish that I weren't married.
- I wish that I wasn't married.
- I wish I wasn't married.

Tom hâlâ evli.

Tom is still married.

Keşke evli olmasaydım.

I wish that I wasn't married.

Evli olduklarını söylediler.

- They said they were married.
- They said that they were married.

Küçük kızı evli.

His younger daughter is married.

Evli değil misin?

Are you married?

- Keşke evlenmeseydim.
- Keşke evli olmasaydım.
- Keşke evli olmasam.

- I wish I hadn't gotten married.
- I wish that I hadn't gotten married.
- I wish I wasn't married.

- Tom evli bir adamdır.
- Tom evli bir erkek.

Tom is a married man.

"Tom evli mi yoksa boşanmış mı?" "O evli".

"Is Tom married or divorced?" "He is married."

- O bir yabancı ile evli.
- O, bir yabancıyla evli.

- She is married to a foreigner.
- She's married to a foreigner.

- Artık Tom'la evli değilim.
- Artık Tom ile evli değilim.

- I'm not married to Tom anymore.
- I'm no longer married to Tom.

- Evli olduğumuzu nasıl bildin?
- Bizim evli olduğumuzu nereden bildin?

How did you know we were married?

"Evli misin yoksa bekar mı?" "Ben evli değilim, boşandım."

"Are you married or single?" "I'm not married. I'm divorced."

Biz, evli olduğunuzu düşünmüştük.

We thought that you were married.

Onunla iki yıldır evli.

She has been married to him for two years.

Ben hala evli miyim?

Am I still married?

Onun nişanlısı zaten evli.

His fiancee is already married.

Uzun süredir evli değilim.

I haven't been married long.

Uzun süredir evli değiliz.

We haven't been married long.

Uzun süredir evli değiller.

They haven't been married long.

O zaman evli miydin?

Were you married at that time?

Onların evli olduğunu sanmıyorum.

- I don't think they're married.
- I don't think that they're married.

Gerçekten evli olduğumuza inanamıyorum.

I can't believe we're really married.

Tom'un evli olduğunu düşündüm.

- I thought Tom was married.
- I thought that Tom was married.

Ben evli bir kadınım.

- I'm married.
- I'm a married woman.

Henüz evli bile değiliz.

We're not even married yet.

O benim kuzenimle evli.

He's married to my cousin.

Ben artık evli değilim.

I'm no longer married.

Tom bir süredir evli.

Tom has been married for some time now.

Tom evli, değil mi?

Tom is married, isn't he?

Tom artık evli değil.

Tom isn't married anymore.

Onlar evli gibi görünüyor.

They sound like they're married.

Tom kız kardeşimle evli.

Tom is married to my sister.

O, evli bir bayandır.

She's a married woman.

O zaman evli değildim.

I wasn't married at that time.

İlk tanıştığımızda evli değildim.

I wasn't married when we first met.

Tom henüz evli değil.

Tom isn't married yet.

Tom hâlâ evli mi?

Is Tom still married?

Evli olduğunu bilmiyorum bile.

- I didn't even know you were married.
- I didn't even know that you were married.

Tom'un evli olduğunu biliyordum.

- I knew Tom was married.
- I knew that Tom was married.

Evli değilsin, değil mi?

- You're not married, are you?
- You aren't married, are you?

Evli olduğuna hâlâ inanamıyorum.

I still can't believe you're married.

O bir itfaiyeciyle evli.

- She married a fireman.
- She married a firefighter.

Tom uzun süredir evli.

Tom has been married a long time.

Tom'a evli olduğumu söyledim.

I told Tom I was married.