Translation of "Değiller" in Hungarian

0.011 sec.

Examples of using "Değiller" in a sentence and their hungarian translations:

- Onlar hazır değiller.
- Hazır değiller.

Ők nincsenek készen.

Kıskanç değiller.

Nem féltékenyek.

Suçlu değiller.

Nem bűnözők.

Bilmek zorunda değiller.

Nem kell, hogy tudják.

Onlar mutlu değiller.

Nem boldogok.

Onlar burada değiller.

Nincsenek itt.

Onlar şüpheli değiller.

Nem gyanakodnak.

Topluluklarından ayrılmak zorunda değiller.

anélkül, hogy el kellene hagyniuk a saját közösségüket.

Bütün öğrenciler mevcut değiller.

Nem minden diák van jelen.

Şu mumlar beyaz değiller.

Azok a gyertyák nem fehérek.

Onlar hala güvende değiller.

Még mindig nincsenek biztonságban.

Onlar Amerikalı değiller mi?

Ők nem amerikaiak?

Burada olmak zorunda değiller.

Nem kell itt lenniük.

Kültürel olarak Yunan değiller sonuçta."

Kulturális értelemben nem görögök."

Bugün birbirleriyle savaş hâlinde değiller.

Ma nincs közöttük háború.

Emin olmadıklarından gri alanda değiller,

Nem azért "szürkék", mert bizonytalanok,

Zenginler her zaman mutlu değiller.

A gazdagok nem mindig boldogok.

Mary ve Alice kardeş değiller.

Mária és Elke nem testvérek.

Çocuklarım kendi odalarına sahip değiller.

A gyerekeimnek nincs saját szobájuk.

Onlar seni görmekten mutlu değiller.

Nem örülnek, hogy látnak téged.

Hastalar para konusunda endişelenmek zorunda değiller.

a betegeknek nem kell aggódniuk a pénz miatt.

- Kadınlar objeler değiller.
- Kadınlar obje değildir.

- A nő nem egy tárgy.
- A nők nem használati tárgyak.

- Onlar aptal değil.
- Onlar aptal değiller.

- Nem ostobák.
- Nem féleszűek.
- Nem hülyék.

Bu kalemler benzeyebilir ama aynı değiller.

Ezek a cerkák talán egyformák, de nem ugyanazok.

Gerçeği söyle, onlar karı-koca değiller.

Az igazat megvallva, ők nem férj és feleség.

Onlar uzun süre şehirde değiller miydi.

- Sokáig voltak a városban?
- Hosszú ideig voltak a városban?

Tom ve Mary artık arkadaşlar değiller.

Tomi és Mari már nem barátok.

- Kalmak zorunda değiller.
- Kalma zorunlulukları yok.

Nem kell maradniuk.

Bu ayakkabıların moda olduğunu düşünebilirsiniz, ama değiller.

Lehet, hogy úgy véled, hogy az a cipő divatos, de nem az.

- Onlar benim arkadaşım değil.
- Onlar benim arkadaşlarım değiller.

- Nem a barátaim.
- Ők nem a barátaim.

"Bunlar senin kitapların mı?" "Hayır, onlar benim değiller."

- - Ezek a te könyveid? - Nem, nem az enyémek.
- Ezek a te könyveid? - Nem, ezek nem az enyémek.

Tom ve Mary'nin soyadı aynı, ama akraba değiller.

Tomnak és Marinak ugyanaz a vezetékneve, de nem rokonok.

Birleşik Devletler'de öğrenciler toz toprak içinde oturmak zorunda değiller.

Az USA-ban a diákoknak nem kell a porban ülniük.

Anneleri olmadan hayatta kalacak yetenek veya güce henüz sahip değiller.

de még se erejük, se kellő tapasztalatuk nincs az önálló élethez.