Translation of "Gazetede" in English

Adım gazetede.

My name was in the newspaper.

- Onun hakkında gazetede okudum.
- Onu gazetede gördüm.

- I read about it in the newspaper.
- I saw it in the newspaper.

Onu gazetede gördüm.

I saw it in the newspaper.

Gazetede John'dan bahsediliyordu.

John was mentioned in the paper.

Bunu gazetede okudum.

- I've read this in the newspaper.
- I read that in the paper.

Sanırım gazetede ilan vereceğim.

I think I will advertise in the paper.

Kaza, bugünkü gazetede bildirildi.

The accident is reported in today's paper.

Gazetede onun başarısından bahsedildi.

His success was mentioned in the paper.

Onun öldürüldüğünü gazetede okudum.

I read in the paper that he was murdered.

Gazetede evimin ilanını verdim.

I advertised my house in the newspaper.

Gazetede kaza hakkında okudum.

I read about the accident in the newspaper.

Gazetede onun öldürüldüğünü okudum.

I read in the newspaper that he had been murdered.

Gazetede senin resmini gördüm.

I saw your picture in the paper.

Onun hakkında gazetede okudum.

- I read this in the newspaper.
- I read about it in the paper.

Gazetede Tom'un resmini gördüm.

I saw Tom's picture in the newspaper.

O, gazetede söylenilen şeydir.

That's what it said in the paper.

Gazetede onun hakkında okudum.

I read about him in the newspaper.

Gazetede evime ilan verdim.

I've advertised my house in the newspaper.

Bugün seni gazetede gördüm.

I saw you in the newspaper today.

Bu sabah gazetede gördüm.

I saw that in the newspaper this morning.

Bunu şimdi gazetede okudum.

I just read about that in the newspaper.

Sami hikâyeyi gazetede gördü.

Sami saw the story in the paper.

Gazetede ilginç bir şey yok.

There is nothing interesting in the newspaper.

Gazetede ilginç bir şey yoktu.

There was nothing interesting in the newspaper.

Gazetede yağmur yağacağını yazdı mı?

Did the newspaper say it was going to rain?

Bugünkü gazetede çok haber bulmazsın.

You won't find much news in today's newspaper.

Gazetede okuduğun her şeye inanamazsın.

You can't believe everything you read in the paper.

Gazetede sadece bu konuda okudum.

I just read about that in the newspaper.

Dan Linda'nın ölümünü gazetede öğrendi.

Dan learnt about Linda's death in the news.

Gazetede güzel bir kız var.

There is a beautiful girl on the paper.

Gazetede önemli bir şey yok.

There's nothing important in the paper.

Tom, Mary'nin kazasını gazetede okudu.

Tom read about Mary's accident in the newspaper.

Neredeyse her gazetede bulmaca var.

There are crossword puzzles in almost every newspaper.

Tom'un resmini bugünkü gazetede gördüm.

I saw Tom's picture in today's newspaper.

Fadıl'ın hikayesi birkaç gazetede vurgulandı.

Fadil's story was highlighted in several newspapers.

Artık gazetede hiçbir şey okumuyorum.

I never read anything on paper anymore.

Onun Güney Kutbundan döndüğünü gazetede gördüm.

I saw in the paper that he had returned from the South Pole.

Dün geceki gazetede çok haber yoktu.

There wasn't much news in last night's newspaper.

Bugün gazetede ilginç bir şey yok.

There is nothing interesting in the newspaper today.

Dan bir gazetede bir iş buldu.

Dan got a job at a newspaper.

Hava durumunu her sabah gazetede okurum.

Every morning I read about the weather in the newspaper.

Onlar gazetede düğünlerinin tarihini ilan ettiler.

They announced the date of their wedding in the newspaper.

- Onlar sadece gazetede senin hakkında iyi şeyler yazdılar.
- Gazetede sizin hakkınızda yalnızca iyi şeyler yazmışlar.

They only wrote good things about you in the newspaper.

Gazetede onunla ilgili yalnızca iyi şeyler yazdılar.

They only wrote good things about him in the newspaper.

Gazetede yeni projenizle ilgili bir makaleye rastladım.

I came across an article in the newspaper about your new project.

Dan yerel bir gazetede bir iş buldu.

Dan took a job at a local newspaper.

Dan yerel gazetede olay hakkında yazmak istemedi.

Dan didn't want to write about the incident in the local newspaper.

Dünkü gazetede senin hakkında bir makale okudum.

I read the article about you in yesterday's newspaper.

O,tek kelimeyle, bir gazetede okuduğum bir şeydi.

It was just something I read in a newspaper.

Bugünkü gazetede herhangi bir özel haber var mı?

Is there any special news in today's paper?

Ben senin hakkında gazetede okumak için bekliyor olacağım.

I'll be waiting to read about you in newspapers.

Onlar gazetede onlar hakkında bir sürü pis dedikodu yazdı.

They wrote a lot of nasty gossip about them in the newspaper.

“Bugün gazetede iyi haberler var mı?” “Hayır, özel bir şey yok.”

"Any good news in today's paper?" "No, nothing in particular."

- Gazeteye göre Peru'da bir deprem oldu.
- Gazetede, Peru'da deprem olduğu yazıyor.

According to the paper, there was an earthquake in Peru.

Eşiniz bir politikacı ise, öyleyse muhtemelen sizin adınız da zaman zaman gazetede görünecektir.

If your spouse is a politician, then likely your name will also appear in the newspaper from time to time.