Translation of "Eteğinde" in English

Onun evi dağın eteğinde.

- Her house is at the foot of a mountain.
- Her house is at the foot of the mountain.

Fuji dağının eteğinde yer alıyor.

It is located at the foot of Mt. Fuji.

Onun evi Fuji Dağının eteğinde.

His house is at the foot of Mt. Fuji.

Onun evi bir dağın eteğinde.

Her house is at the foot of a mountain.

- Okul bir tepenin eteğinde yer almaktadır.
- Okul bir tepenin eteğinde yer alır.

The school is located at the foot of a hill.

Tepenin eteğinde beyaz bir bina görürsün.

You see a white building at the foot of the hill.

Tepenin eteğinde beyaz bir yapı görürsün.

A white building is in sight at the foot of the hill.

Biz dağın eteğinde bir handa kaldık.

We put up at an inn at the foot of the mountain.

Dağın eteğinde eski bir kale vardır.

There is an old castle at the foot of the mountain.

Şehir bir dağın eteğinde yer almaktadır.

This city lies at the base of a mountain.

Bir dağ sırtı eteğinde güzel bir şehirde yaşamak çok hoştur.

It's very pleasant to live in a beautiful city at the foot of a mountain ridge.

Yunanların önde gelen tanrısı Zeus'u şereflendirmek için İsa'dan Önce 776'da ilk Olimpiyat oyunları Olimpos Dağının eteğinde düzenlendi.

In 776 B.C., the first Olympic Games were held at the foot of Mount Olympus to honor the Greeks' chief god, Zeus.