Translation of "Espri" in English

0.055 sec.

Examples of using "Espri" in a sentence and their english translations:

Espri seyirciyi eğlendirdi.

The joke amused the audience.

O bir espri yaptı.

He made a wisecrack.

Onun konuşması espri doluydu.

Her speech was full of wit.

Onun espri yaptığını düşündüm.

I thought he was joking.

Tom'un espri anlayışı yok.

Tom doesn't have a sense of humor.

Onun espri anlayışı yoktur.

He has no sense of humor.

Tom hiç espri patlatmadı.

Tom didn't crack any jokes.

Tom asla espri yapmaz.

Tom never jokes.

Onların espri anlayışı var.

They have a sense of humor.

Bu espri bana ait.

This joke belongs to me.

Tom bir espri yaptı.

Tom made a wisecrack.

İnce espri konuşmaya lezzet verir.

Wit gives zest to conversation.

Onun kuru espri anlayışı yok.

He doesn't have a dry sense of humor.

O espri ile öyle söyledi.

He said so with humor.

Espri duygusu yok gibi görünüyor.

He seems to have no sense of humor.

Senin espri anlayışın nerede, Tom?

Where's your sense of humor, Tom?

Tom espri anlayışım olmadığını söyledi.

- Tom said I had no sense of humor.
- Tom said that I had no sense of humor.

Espri anlayışının dönmesini gördüğüme sevindim.

I'm glad to see your sense of humor returning.

Bugün iyi bir espri duydum.

I heard a good joke today.

Tom'un güzel espri yeteneği vardı.

Tom used to have a good sense of humor.

Ben senin espri anlayışını seviyorum.

I love your sense of humor.

Benzer bir espri anlayışımız var.

We have a similar sense of humor.

- Tom'un espri anlayışını beğenmiyorum.
- Tom'un espri anlayışından hoşlanmıyorum.
- Tom'un mizah anlayışından hoşlanmıyorum.

I don't like Tom's sense of humor.

Tom onun hakkında bir espri yaptı.

Tom made a joke about it.

Tom bir espri ile konuşmaya başladı.

Tom began his speech with a joke.

Öğretmenimizin harika bir espri anlayışı var.

Our teacher has a wonderful sense of humor.

Öldüğü güne kadar espri anlayışını sürdürdü.

He kept his sense of humor until the day he died.

Tom'un ne zaman espri yaptığını söyleyemem.

I can never tell when Tom is joking.

- Dalga mı geçiyorsun?
- Espri mi yapıyorsun?

Are you being sarcastic?

O, espri yapacak bir şey değil.

That's not something to joke about.

Tom tuhaf bir espri anlayışı var.

Tom has an odd sense of humor.

Hiç espri anlayışın yok, değil mi?

You have no sense of humor, do you?

Tom kuru bir espri anlayışına sahiptir.

Tom has a dry sense of humor.

Tom'un espri anlayışı yok gibi görünüyordu.

Tom seemed to have no sense of humor.

Emily'nin mükemmel bir espri anlayışı var.

Emily has a great sense of humor.

- Tom bir şaka havasında değil.
- Tom espri havasında değil.
- Tom hiç espri modunda değil.

- Tom isn't in a joking mood.
- Tom is in no mood for jokes.
- Tom isn't in the mood for jokes.

- Tom şakalar için havasında değil.
- Tom espri havasında değil.
- Tom hiç espri modunda değil.

- Tom is in no mood for jokes.
- Tom isn't in the mood for jokes.

Bu anlamda, sezgi biraz espri anlayışı gibidir.

In that sense, intuition is a bit like sense of humor.

Tom'un asıl problemi onun espri anlayışının olmamasıdır.

Tom's main problem is he has no sense of humour.

- Hiç espri yeteneği yok.
- Şakadan hiç anlamaz.

She has no sense of humor.

- Tom alaycı oluyor.
- Tom yerli yersiz espri yapıyor.

Tom is being facetious.

Almanların espri anlayışı yok mu? Bunu komik bulmuyorum!

- Germans have no sense of humour? I don't find that funny!
- Germans have no sense of humor? I don't find that funny.

Çok bayat bir espri bu. Sen kendin mi uydurdun?

That's a pretty lame joke. Did you come up with it yourself?

- Biri espri yapınca hep gülerim.
- Fıkra anlatılınca hep gülüyorum.

I always laugh when someone tells a joke.

İyi bir espri anlayışı zor dönemlerle başa çıkmana yardımcı olacaktır.

A good sense of humor will help you deal with hard times.

- Tom, Mary'nin espri anlayışına bayılıyordu.
- Tom, Mary'nin mizah anlayışını seviyordu.

Tom loved Mary's sense of humor.

- Mizah duygusunun olmaması çok yazık.
- Ne yazık ki onun espri anlayışı yok.

It is a pity that he has no sense of humor.

Espri anlayışı, düşük öz saygısının bir göstergesi olarak, kendini aşağılamak üzerine kuruluydu.

His sense of humor was self-deprecating, a sign of his low self-esteem.

Tom "Bir uzaylı gördüm!" diye çığlık attı. Mary "Gerçekten mi?" diye espri yaptı.

"I saw an alien!" shrieked Tom. "Really?" quipped Mary.

O sıralarda şöyle bir espri vardı, "ABD'de asla darbe olmaz çünkü orada ABD büyükelçiliği yok."

And back then, it was said, "There is no coup in America because they have no American embassy."