Translation of "Edileceğini" in English

0.009 sec.

Examples of using "Edileceğini" in a sentence and their english translations:

Nasıl dans edileceğini öğrenmek istiyorum.

I would like to learn how to dance.

Sana nasıl dans edileceğini öğretebilirim.

I can teach you how to dance.

Çince nasıl küfür edileceğini bilir.

He knows how to curse in Chinese.

O nasıl dans edileceğini bilmiyor.

He does not know how to dance.

Nasıl dans edileceğini bile bilmiyorum.

I don't even know how to dance.

Tom'un Harvard'a kabul edileceğini düşündüm.

- I thought Tom would get accepted to Harvard.
- I thought that Tom would get accepted to Harvard.

Tom'un mahkûm edileceğini düşünüyor musun?

Do you think Tom will be convicted?

Ayrıca nasıl dans edileceğini bilmiyorum.

Furthermore, I don't know how to dance.

Ona nasıl yardım edileceğini bilmiyorum.

I don't know how to help her.

Tom insanlara nasıl yardım edileceğini bilir.

Tom knows how to help people.

Nasıl dans edileceğini bilmediğimi zaten söyledim.

I already said I don't know how to dance.

Sadece nasıl yardım edileceğini bilmek zorundasın.

You just have to know how to help.

Sami nasıl ateş edileceğini öğrenmek istiyordu.

Sami wanted to learn how to shoot.

Ben Tanrı'ya nasıl ibadet edileceğini ​​ size öğretebilirim.

I can teach you how to worship God.

- Nasıl dua edileceğini bilir.
- Nasıl yakarılacağını bilir.

He knows how to pray.

Ben bu cümleye nasıl devam edileceğini bilmiyorum.

I don't know how to continue this sentence.

Onun nasıl orgazm edileceğini tamı tamına biliyor.

She knows exactly how to make him come.

- Tamamen tedavi edileceğini umuyorum.
- Umarım tamamen iyileşirsin.

I hope you will be completely cured.

Tom gibi çocukların nasıl idare edileceğini biliyorum.

I know how to handle kids like Tom.

Bana nasıl yardım edileceğini yalnızca o bilir.

Only she knows how to help me.

Robert 'krem brûlée'nin nasıl telaffuz edileceğini bilmiyor.

Robert does not know how to spell 'crème brûlée'.

Daha fazla zamanım olsa, nasıl dans edileceğini öğrenirim.

If I had more time, I would learn how to dance.

Sophia otoriteye sahiptir. O nasıl itaat edileceğini bilir.

Sophia has authority. She knows how to be obeyed.

Biri bu karakterin nasıl telaffuz edileceğini biliyor mu?

Does anyone know how to pronounce this character?

Bazı insanlar dünyanın uzaylılar tarafından işgal edileceğini düşünüyor.

Some people think that Earth will be invaded by aliens.

Sami güzel bir kadına nasıl muamele edileceğini biliyordu.

Sami knew how to treat a beautiful woman.

- Nasıl dans edileceğini biliyor musun?
- Dans etmeyi biliyor musunuz?

Do you know how to dance?

- Bunun nasıl düzeltileceğini biliyorum.
- Bunun nasıl tamir edileceğini biliyorum.

- I know how to fix that.
- I know how to fix this.

Tom nasıl dans edileceğini öğrenmenin zamanı olduğuna karar verdi.

Tom decided it was time to learn how to dance.

Bunu neden söylediğini anlayamıyorum. Sayıları ve grafiklerin nasıl analiz edileceğini bilmiyorsun.

I can't understand why you said that. You don't know how to analyze numbers and charts.

- Tom bilgisayarın nasıl tamir edileceğini biliyordu.
- Tom bilgisayarın nasıl onarılacağını biliyordu.

Tom knew how to repair the computer.

Onun ne zaman tamir edileceğini bilmiyorum ama ya Tom ya da Mary oldukça yakında onu tamir edecek.

I don't know when it'll be fixed, but I'm sure either Tom or Mary will fix it fairly soon.

- Sami dua etmeyi bilmiyor.
- Sami nasıl dua edileceğini bilmiyor.
- Sami nasıl namaz kılınacağını bilmiyor.
- Sami nasıl namaz kılacağını bilmiyor.

Sami doesn't know how to pray.