Translation of "Deden" in English

- Deden çok hoş biri.
- Deden çok karizmatik.

Your grandfather is very charismatic.

Deden kaç yaşında?

How old is your grandfather?

Deden nerede yaşıyor?

Where does your grandpa live?

Deden asker miydi?

Was your grandfather a soldier?

Deden ne yapıyor?

How is your grandfather doing?

Senin deden olacak yaştayım.

I'm old enough to be your grandfather.

- Büyükbaban nerede yaşıyor?
- Deden nerede yaşıyor?

Where does your grandpa live?

Tom deden olmak için yeterince yaşlıdır.

Tom is old enough to be your grandfather.

- Her parlayan şey altın değildir.
- Her gördüğün sakallıyı deden sanma.
- Her sakallıyı deden sanma.

- All that glitters is not gold.
- All that glitters isn't gold.

- Her parlayan şey altın değildir.
- Her gördüğün sakallıyı deden sanma.

All that glitters is not gold.