Translation of "Davranır" in English

0.005 sec.

Examples of using "Davranır" in a sentence and their english translations:

O gizemli davranır.

She acts mysterious.

Tom saldırganca davranır.

Tom comes on strong.

O, çalışanlarına iyi davranır.

He treats his employees well.

Üstlerine karşı saygıyla davranır.

He behaves respectfully toward his superiors.

Tom sana saygılı davranır.

Tom would treat you with respect.

Birçok kişi öyle davranır.

Many people act like that.

Herkes doğal olarak davranır.

Everyone behave naturally!

Tom işçilerine cömert davranır.

Tom treats his employees generously.

Bana çok iyi davranır.

He treats me very nice.

Tom köpeğine kötü davranır.

Tom mistreats his dog.

Hamlet sanki deli gibi davranır.

Hamlet acts as if he were insane.

O bir çocuk gibi davranır.

He behaves like a child.

Bazen sanki patronummuş gibi davranır.

Sometimes he acts as if he were my boss.

Tom bana çok hoş davranır.

Tom treats me very nice.

O, bana kölesi gibi davranır.

He treats me like his slave.

Tom bir çocuk gibi davranır.

Tom behaves like a child.

İnsanlar bana saygı ile davranır.

People treat me with respect.

Tom herkese çok iyi davranır.

Tom is kind to everybody.

O çok doğal olarak davranır.

He behaves very naturally.

O bana karşı iyi davranır.

He is good to me.

O, bana her zaman soğuk davranır.

She always gives me the cold shoulder.

O, bana bir çocuk gibi davranır.

He treats me like a child.

Patron varken çok hevesliymiş gibi davranır.

- He pretends to be enthusiastic when his boss is around.
- Whenever the boss is around, he plays at being busy.
- Whenever the boss is around, he pretends to be busy.

Bazen o oldukça garip biçimde davranır.

Sometimes he acts quite strangely.

Tom her şeyi biliyor gibi davranır.

Tom acts like he knows everything.

Gözlem altında müşterilerine daha iyi davranır.

Under supervision, he treats his clients better.

Acil bir durumda, hızlı davranır mısınız?

In an emergency, do you act quickly?

Maria sanki bir aptalmış gibi davranır.

Maria acts as if she were a fool.

Tom bana bir prenses gibi davranır.

Tom treats me like a princess.

Tom Mary'ye bir prenses gibi davranır.

Tom treats Mary like a princess.

O, üstlerine karşı yaltaklık ederek davranır.

She behaves obsequiously toward superiors.

Tom bana bir kraliçe gibi davranır.

Tom treats me like a queen.

Şu öğrenci bazen hastaymış gibi davranır.

That student sometimes pretends to be sick.

Teyzem bana sanki bir çocukmuşum gibi davranır.

My aunt treats me as if I were a child.

İnsanlar yurt dışına çıktıklarında farklı davranır mı?

Do people behave differently when they go abroad?

Tom her şeye bir şaka gibi davranır.

Tom treats everything like a joke.

Bir ergen bazen bir bebek gibi davranır.

A teenager sometimes acts like a baby.

O bana sanki bir yabancıymışım gibi davranır.

She treats me as if I were a stranger.

O, her zaman bana bir çocuk gibi davranır.

He always treats me like a child.

Tom her zaman Mary'ye bir çocuk gibi davranır.

Tom always treats Mary like a child.

Tom her zaman iyi davranır. Ancak, Mary değil.

Tom always behaves himself well. However, Mary does not.

Tom bana karşı her zaman çok iyi davranır.

Tom is always very nice to me.

Tom hakkında endişe etme. O her zaman öyle davranır.

Don't worry about Tom. He always acts that way.

Bayan Jones çoğunlukla telefonda kocasının sekreterine karşı tatsız davranır.

Mrs. Jones is often unpleasant to her husband's secretary over the phone.

İşler istediği gibi olmayınca çoğu zaman çocuk gibi davranır.

He often acts like a baby when he can't get his way.

Bugün bir kral gibi davranan bir çocuk yarın bir zalim gibi davranır.

Today a child acting like a king, tomorrow a tyrant.