Translation of "Dürüstlük" in English

Dürüstlük öder.

Honesty pays.

Dürüstlük politikadır.

Honesty is policy.

- Tom bir dürüstlük abidesi.
- Tom dürüstlük timsalidir.

Tom is a paragon of honesty.

Dürüstlük bedel ödemez.

Honesty doesn't pay.

Dürüstlük son kaledir.

Honesty is the last castle.

Dürüstlük bir erdemdir.

Honesty is a virtue.

Dürüstlük en iyi politikadır.

Honesty is the best policy.

Dürüstlük başarının garantisi değildir.

Honesty is no guarantee of success.

Dürüstlük büyük bir erdemdir.

Honesty is a great virtue.

Bir ilişkide dürüstlük önemlidir.

Honesty is important in a relationship.

Aşırı dürüstlük feci olabilir.

Excessive honesty can be disastrous.

Dürüstlük, sanırım, en iyi politika.

Honesty, I believe, is the best policy.

Dürüstlük uzun vadede karşılığını alır.

Honesty will pay in the long run.

Dürüstlük her zaman karşılığını vermez.

Honesty doesn't always pay.

Tom mutlak bir dürüstlük insanıdır.

Tom is a man of absolute sincerity.

Dürüstlük asla en iyi politika değildir.

Honesty is never the best policy.

O dürüstlük biçiminde bir üne sahiptir.

He has a reputation for integrity.

Dürüstlük onun başarısı için temel nedendir.

Honesty is the primary reason for his success.

Dürüstlük, dünyadaki en güzel şeylerden birisidir.

Honesty is one of the most beautiful things in the world.

Dürüstlük her zaman en iyi politika değildir.

- Honesty is not always the best policy.
- Honesty isn't always the best policy.

Çin, bütün nüfusu kapsayacak, dürüstlük ve doğruluk gibi

China is in the process of rolling out a social credit rating

Bu adamın dürüstlük ile yakından uzaktan alakası yok.

The man is anything but honest.

Başarının anahtarının dürüstlük olduğunu söylemeye gerek bile yoktur.

It goes without saying that honesty is the key to success.

Ebeveynler çocuklarını dürüstlük ve sıkı çalışmanın önemi üzerine etkilemeye çalışıyorlar.

Parents try to impress upon their children the importance of honesty and hard work.

Dürüstlük koltuk değneği üzerinde bir dilenci; dolandırıcılık taçlı bir prensestir.

Honesty is a beggar on crutches; roguery is a princess with a crown.