Translation of "Buluşmalısın" in English

0.004 sec.

Examples of using "Buluşmalısın" in a sentence and their english translations:

Onunla buluşmalısın.

- You must meet with him.
- You must meet with her.

- Bence Tom'la Boston'da buluşmalısın.
- Bence Tom'la Boston'da buluşmalısınız.
- Sanırım Boston'da Tom'la buluşmalısın.

I think you should meet Tom in Boston.

- Tom'la buluşmalısın.
- Tom'la buluşmalısınız.
- Tom ile buluşmalısın.
- Tom ile buluşmalısınız.
- Tom'la tanışmalısın.
- Tom'la tanışmalısınız.
- Tom ile tanışmalısın.
- Tom ile tanışmalısınız.
- Tom'la buluşman gerekir.

You should meet Tom.