Translation of "Bulamadılar" in English

Onlar bombayı bulamadılar.

They didn't find the bomb.

O uçağı bulamadılar.

They couldn't find that plane.

Tom'un cesedini bulamadılar.

They haven't found Tom's body.

Mary'nin evini bulamadılar.

They could not find Mary's house.

Onlar evde iş bulamadılar.

They could not find work at home.

Doktorlar bir tedavi bulamadılar.

Doctors have been unable to find a cure.

Araştırmacılar, tetiği kimin çektiğini bulamadılar.

Investigators couldn't find who pulled the trigger.

Diğer hemşirelere sordum ama onu bulamadılar.

I asked the other nurses but they couldn't find her.

Onlar her tarafa baktılar ama yüzüğü bulamadılar.

They looked high and low, but couldn't find the ring.

Başlarına monte edilmiş mıknatıslarla evlerine giden yolu bulamadılar.

With the magnets mounted on their heads, they were unable to find their way home.

Ona her yerde baktılar, ama hiçbir yerde bulamadılar.

They looked everywhere for him, but couldn't find him anywhere.

Polisler saatlerce Tom'un evini aradılar fakat onlar cinayet silahını bulamadılar.

The police spent hours searching Tom's place, but they couldn't find the murder weapon.

Polisler Tom'un yatak odası penceresinin dışında herhangi bir ayak izi bulamadılar.

The police couldn't find any footprints outside Tom's bedroom window.

Polis üç saat boyunca Tom'un evini araştırdı, ancak bir şey bulamadılar.

The police searched Tom's house for three hours, but they couldn't find anything.

Yedinci günde bazı insanlar onu almak için dışarı çıktı, ama onu bulamadılar.

And the seventh day came; and some of the people going forth to gather, found none.