Translation of "Bomba" in English

O bomba.

He's the bomb.

Bomba patlamadı.

The bomb didn't detonate.

Bomba yerleştirildi.

The bomb has been planted.

Bomba, bomba ekibi tarafından etkisiz hale getirildi.

The bomb was defused by the bomb squad.

Bir bomba patladı.

A bomb went off.

Bomba hedefi ıskaladı.

The bomb missed its target.

Hiçbir bomba bulunmadı.

No bomb was ever found.

Bu bir bomba.

It's a bomb.

- O bir bomba mı?
- Bu bir bomba mı?

- It's a bomb?
- Is it a bomb?
- Is this a bomb?

Bir nükleer bomba mıydı?

Was it a nuclear bomb?

Moskova'ya bir bomba bıraktım.

I've dropped a bomb on Moscow.

Bu bir saatli bomba.

It's a time bomb.

Bir bomba korkusu vardı.

There was a bomb scare.

Başka bir bomba olabilir.

There could be another bomb.

Babam bomba patladığında oradaydı.

My father was there when the bomb exploded.

Bomba üç evi yıktı.

The bomb destroyed three houses.

O bir bomba değil.

- It's not a bomb.
- It isn't a bomb.

Bomba etkisiz hale getirilemezdi.

The bomb could not be deactivated.

Uçakta bir bomba var!

- There's a bomb on board!
- There is a bomb in the plane!

Düşman fabrikaya bomba attı.

The enemy dropped bombs on the factory.

Uçakta bir bomba var.

There's a bomb on the plane.

Kaç tane bomba atıldı?

How many bombs have been dropped?

O bir bomba mı?

It's a bomb?

Bu bir bomba mı?

Is this a bomb?

En bomba laflar bende.

I have the best words.

- Saatli bomba büyük bir gürültüyle patladı.
- Zaman ayarlı bomba gürültüyle patladı.

The time bomb exploded with a loud noise.

Kibriti çakar çakmaz bomba patladı.

No sooner had he struck the match than the bomb exploded.

Polis göz yaşartıcı bomba attı.

The police threw tear gas bombs.

Bomba imha ekibini aradın mı?

Have you called in the bomb squad?

İki gün önce bomba patladı.

The bomb exploded two days ago.

Bir bomba daha olduğunu düşünmüyoruz.

We don't think there's another bomb.

Onlar evlerimizin dışına bomba yerleştirdiler.

They planted bombs outside our homes.

Bomba patladığında ben tesadüfen oradaydım.

When the bomb exploded, I happened to be there.

Tom bomba takımının bir üyesiydi.

Tom used to be a member of the bomb squad.

Önümde bomba patladığı zaman şaşırdım.

I was stunned when the bomb blew up in front of me.

Kutuyu açmayın. İçinde bomba olabilir.

Don't open the box. There could be a bomb inside.

Bomba 10 saniye içinde patlayacak.

The bomb will explode in 10 seconds.

Onlara bir bomba aradığımızı söyle.

Tell them we're looking for a bomb.

Bomba Tom'un arabasını parçalara ayırdı.

The bomb blew Tom's car to smithereens.

Bomba tarafından üç kişi öldürüldü.

Three people were killed by the bomb.

Tom bir bomba imha uzmanıdır.

Tom is a bomb disposal expert.

Şehirde birkaç nükleer bomba sığınağı var.

There are a few nuclear bomb shelters in the city.

Düşman fabrikaya çok sayıda bomba attı.

The enemy dropped many bombs on the factory.

- Tom işinin ehli.
- Asıl bomba Tom.

Tom is the real deal.

O savaş uçağı bir bomba attı.

That fighter plane dropped a bomb.

Bütün kızlar onun bomba olduğunu düşünüyor.

All the girls think he's the bomb.

Bu bomba bir sürü kişiyi öldürebilir.

This bomb can kill a lot of people.

- Bu bir bombadır.
- Bu bir bomba.

This is a bomb.

O onun üstüne bir bomba düşürdü.

- She dropped a bombshell on him.
- She dropped a bombshell upon him.

Bir bomba tehdidinden dolayı okul kapandı.

The school closed because of a bomb threat.

Bomba patladığında çok hasara neden oldu.

The bomb caused a lot of damage when it exploded.

Bu bomba bütün dünyayı yok edebilirdi.

This bomb could destroy the whole world.

Bomba patladığında Tom üç metre uzaklıktaydı.

Tom was three meters away when the bomb exploded.

Okul bir bomba tehdidi nedeniyle kapatıldı.

The school closed due to a bomb threat.

Tom onun bir bomba olduğunu düşündü.

- Tom thought it was a bomb.
- Tom thought that it was a bomb.

Bir uçakta asla "bomba" sözcüğünü söyleme.

Never say the word "bomb" on an airplane.

Bu bomba bir sürü insanı öldürebilir.

This bomb can kill many people.

Bomba kör edici bir parlamayla patladı.

The bomb exploded with a blinding flash.

Vay, senin komşun anatomik bir bomba!

Wow, your neighbour is an anatomic bomb!

Havaalanında güvenlik bomba patlama tehlikesinden beri artırıldı.

Security at the airport has been stepped up since the bomb scare.

Bir saatli bomba bir gürültü ile patladı.

The time-bomb exploded with a loud noise.

Biri senin arabanın altına bir bomba koydu.

Someone planted a bomb under your car.

Terör örgütü, elçilik dışındaki bomba patlamasından sorumluydu.

The terrorist group was responsible for the bomb explosion outside the embassy.

Rehin tutanlar bir bomba patlatmakla tehdit etti.

The hostage-takers threatened to detonate a bomb.

Bomba otuz dakika içinde patlamak üzere ayarlanmıştı.

The bomb was set to go off in thirty minutes.

Polis, göstericilere birçok göz yaşartıcı bomba attı.

The police threw many tear-gas grenades at the protesters.

Onlar bana bunun bir bomba olduğunu söyledi.

They told me it was a bomb.

Lütfen bana onun bir bomba olmadığını söyle.

Please tell me that's not a bomb.

Tom Mary'nin taşıdığının bir bomba olduğunu düşündü.

- Tom thought what Mary was carrying was a bomb.
- Tom thought that what Mary was carrying was a bomb.

Bunun yanı sıra Escobar sokaklarda artık bomba patlatıyordu

In addition, Escobar was now detonating bombs on the streets

Tom bomba patladığında onu etkisiz hale getirmeye çalışıyordu.

Tom was trying to defuse the bomb when it exploded.

Bomba, patlamadan birkaç dakika önce etkisiz hale getirildi.

- The bomb was defused just minutes before it would have exploded.
- The bomb was defused just minutes before it would've exploded.

- Bomba hakkında nasıl öğrendin?
- Bombadan nasıl haberin oldu?

How did you know about the bomb?

Tom'un bir bomba yerleştirmek için çok fırsatı vardı.

Tom had plenty of opportunity to plant the bomb.

Diğeri, bir bomba aldı ve kalabalık bir kafeye gitti.

The other girl took a bomb and went to a crowded café.

Büyük bir bomba düştü ve çoğu insan hayatını kaybetti.

A big bomb fell, and a great many people lost their lives.

Havaalanında bir saatli bomba patladı ve 13 kişi öldü.

A time bomb went off at the airport and killed 13 people.

Havaalanında saatli bir bomba patladı, on üç kişi öldü.

A time bomb went off in the airport killing thirteen people.

Tom etkisiz hale getirmeye çalıştığı bomba patladığında anında öldü.

Tom was killed instantly when the bomb he was trying to defuse exploded.

Sami her zaman Leyla'nın bir saatli bomba olduğuna inanıyordu.

Sami always believed that Layla was a ticking timebomb.

Bugün ise bomba korumalı bir kamyonette bombayla yan yana duruyorsunuz.

Now you sit side-by-side in a bomb-proof truck.

Yahu biz yer altını kazıp bomba koymayı düşündük az önce

Oh, we thought about digging underground and putting a bomb.

Bomba Tom'un evini parçalara ayırdı. İyi ki o anda evde değildi.

The bomb blew Tom's house to smithereens. Fortunately, he wasn't at home at the time.

- Güvenlik timi arabada bomba araması yaptı.
- Güvenlik ekibi arabada patlayıcı kontrolü yaptı.

The security team checked the car for explosives.

Londra'da polisler her zaman trende ya da metroda bir bomba bulma konusunda endişeli.

In London, the police are always worried about finding a bomb on the train or subway.

- Bugün gerçekten turp gibi görünüyorsun.
- Bugün gerçekten çakı gibisin.
- Bugün bomba gibi görünüyorsun gerçekten.

You're certainly looking fit as a fiddle today.

- Çeyrek kilometre ötede bile bomba sesi duyuldu.
- Bombanın sesi çeyrek kilometre öteden bile duyuldu.

Even a quarter kilometer away, the sound of the bomb was heard.

Almanya'da bir inşaat alanında II. Dünya savaşı zamanından bir bomba patladı, en azından bir kişi öldü.

A bomb from the time of World War II has exploded at a building site in Germany, killing at least one person.

"Şimdi buradayız!" "Yeter! Ganon'la konuşacağım. Hey, Ganon! Ganon? ...Ganon!" "Sessizlik! Bu ne cüret?!" "...GANON!" "Ne?!" "Sana bir hediyem var: bir bomba!"

"Now we're here!" "Enough! I'm going to talk to Ganon! Hey, Ganon! Ganon? ...Ganon!" "Silence! You dare?!" "...GANON!" "What?!" "I have a present for you: a bomb!"