Translation of "Mıydı" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Mıydı" in a sentence and their spanish translations:

Şaka mıydı?

- ¿Era broma?
- ¿Era un chiste?

Kitap enteresan mıydı?

¿El libro era interesante?

Sonuç var mıydı?

¿Ha habido consecuencias?

Tom kızgın mıydı?

¿Estaba Tom enojado?

Onlarda var mıydı?

¿Ellos lo tenían?

Pirincin var mıydı?

¿Tenías arroz?

Kapı açık mıydı?

¿La puerta estaba abierta?

O Fransız mıydı?

¿Ella era francesa?

Tom Boston'da mıydı?

- ¿Tom vivía en Boston?
- ¿Es en Boston donde vivía Tom?

- O gerçekten sıkıcı mıydı?
- O hakikaten sıkıcı mıydı?

- ¿Era tan pesado?
- ¿Era él tan pesado?
- ¿Él era tan pesado?

Bir nükleer bomba mıydı?

¿Fue una bomba nuclear?

Masada kitap var mıydı?

¿Había un libro sobre el escritorio?

Hepsi bir yanılsama mıydı?

¿Todo fue una ilusión?

Bir otopsi var mıydı?

- ¿Hubo una autopsia?
- ¿Se realizó una autopsia?

O bir rüya mıydı?

¿Era un sueño?

Orada kimse var mıydı?

¿Había alguien ahí?

Barda biri var mıydı?

¿Había alguien más en el bar?

Bir seçeneğim var mıydı?

¿Tenía otra opción?

Bir sebebi var mıydı?

¿Hubo alguna causa?

Yeterli para var mıydı?

¿Había bastante dinero?

Geçen ay kasım mıydı?

¿El mes pasado fue noviembre?

Bir avukatın var mıydı?

¿Tenías un abogado?

Tom senin takımında mıydı?

- ¿Estuvo Tom en su equipo?
- ¿Estuvo Tom en el equipo de ustedes?

Onlar onu yapar mıydı?

¿Ellos harían eso?

O senin planın mıydı?

¿Ese era tu plan?

O bir ejderha mıydı?

¿Eso era un dragón?

Sherly'i Cannes'a uçuruyor olurlar mıydı?

¿estarían volando Sheryl a Cannes?

Gerçekten bu UFO'nun parçaları mıydı?

¿Fue realmente parte de este ovni?

Gökyüzünde hiç yıldız var mıydı?

¿Había estrellas en el cielo?

Çok fazla trafik var mıydı?

¿Hubo mucho tráfico?

O, dün New York'ta mıydı?

¿Él estuvo ayer en Nueva York?

Orada başka kimse var mıydı?

¿Había alguien más allí?

Yanında hiç silah var mıydı?

¿Llevaba algún arma?

O, geçen yıl Hokkaido'da mıydı?

- ¿Él estaba en Hokkaido el año pasado?
- ¿Él estuvo en Hokkaido el año pasado?

Tom'un bir silahı var mıydı?

¿Tenía Tom un arma?

O olduğunda Tom burada mıydı?

- ¿Tomás estaba aquí cuando pasó?
- ¿Tomás estaba aquí cuando ocurrió?

O zor bir karar mıydı?

¿Fue una decisión difícil?

Tom her zaman şişman mıydı?

¿Tom siempre ha estado gordo?

Sen geldiğinde hâlâ burada mıydı?

¿Él todavía estaba aquí cuando llegaste?

Böyle bir şey var mıydı?

¿Había algo así?

Sadece düşüncelerine dayanarak ailemi tutuklarlar mıydı?

¿Les hubieran arrestado basándose en lo que pensaban?

1988 özellikle kötü bir yıl mıydı?

¿Es que 1988 fue un año especialmente malo?

Ekrem İmamoğlu ile ev arkadaşı mıydı?

¿Era un compañero de cuarto con Ekrem İmamoğlu?

Onu yapsaydın çok şüpheli olmaz mıydı?

¿No sería demasiado sospechoso si fueras tú quien lo hiciera?

Akşam yemeğinde birçok konuk var mıydı?

¿Había muchos invitados a la cena?

Kutunun içinde taze ekmek var mıydı?

¿Había pan fresco en la caja?

Şifreni bilen başka biri var mıydı?

¿Había alguien más que supiera tu contraseña?

Peki, müze olarak kalsa yanlış karar mıydı?

Bueno, ¿sería una decisión equivocada si permaneciera como museo?

Milyonlarca insanın kalbi bu durumda kırılmaz mıydı?

¿No se romperían los corazones de millones en este caso?

Ya da bir yanardağ mıydı bu patlayan?

o fue un volcán que explotó?

Kaza eseri mi oldu yoksa kasıtlı mıydı?

¿Eso fue de accidente o a propósito?

Kocası Almanya'da çalışmış mıydı yoksa okumuş muydu?

¿Su esposo había trabajado o estudiado en Alemania?

Sen geldiğinde Tom ve Mary burada mıydı?

¿Tom y Mary estaban aquí cuando viniste?

Onların her ikisi de kask giyiyorlar mıydı?

¿Ambos llevaban casco?

"Başka bir şey var mıydı?" "Yok, bu kadar."

"¿Algo más?" "No, eso es todo."

Gördüğüm bir araba mıydı yoksa bir kedi miydi?

- ¿Lo que he visto era un coche o un gato?
- ¿Fue un auto o un gato lo que vi?

Son zamanlarda çok sayıda hasta insan var mıydı?

¿Ha habido mucha gente enferma últimamente?

Az önce masanın üzerinde bir kitap var mıydı?

¿Había un libro sobre el escritorio hace un momento?

Vikinglere ölümcül üstünlük sağlayan bir şey daha var mıydı?

¿Había algo más que le dio a los vikingos su ventaja letal?

Belki de bir çocuk böyle bir zalim bir şey yapar mıydı?

¿Acaso un niño haría una cosa tan cruel?