Translation of "Binmesine" in English

0.003 sec.

Examples of using "Binmesine" in a sentence and their english translations:

Tom'un gemiye binmesine izin ver.

Let Tom come aboard.

Tom'un arabaya binmesine yardım ettim.

I helped Tom get in the car.

O, bayanın arabaya binmesine yardımcı oldu.

He helped the lady into the car.

Tom'un o trene binmesine izin veremezsin.

You can't let Tom get on that train.

Tom Mary'nin arabaya binmesine yardım etti.

Tom helped Mary get in the car.

Tom, Mary'nin taksiye binmesine yardım etti.

Tom helped Mary into the cab.

Tom Mary'nin tekneye binmesine yardım etti.

Tom helped Mary into the boat.

Tom Mary'nin arabaya binmesine yardımcı oldu.

Tom helped Mary into the car.

Tom, Mary'nin atına binmesine izin verdi.

Tom let Mary ride his horse.

Tom, Mary'nin araba binmesine yardım etti.

Tom helped Mary get into the car.

Tom Mary'nin arabaya binmesine yardım etti ve onu hastaneye götürdü.

Tom helped Mary get into to the car and drove her to the hospital.

- Tom'un bir taksi tutmasına gerek yoktu. O yürüyebilirdi.
- Tom'un bir taksiye binmesine gerek yoktu. Yürüyebilirdi.

- Tom didn't need to take a taxi. He could have walked.
- Tom didn't need to take a taxi. He could've walked.

- Lütfen Tom'un bisikletime binmesine izin verme.
- Lütfen Tom'un bisikletime binmesine izin vermeyin.
- Lütfen Tom'un bisikletimi kullanmasına izin vermeyin.
- Lütfen Tom'un bisikletimi kullanmasına izin verme.
- Lütfen Tom'un bisikletimi sürmesine izin vermeyin.
- Lütfen Tom'un bisikletimi sürmesine izin verme.

Please don't let Tom ride my bicycle.