Translation of "Taksiye" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "Taksiye" in a sentence and their spanish translations:

- Bir taksiye binelim.
- Taksiye binelim.

- Tomemos un taxi.
- Cojamos un taxi.

Bir taksiye binelim.

Cojamos un taxi.

Niye taksiye binmiyoruz?

¿Por qué no podemos tomar un taxi?

Tom taksiye bindi.

Tom se metió en el taxi.

O taksiye bindi.

Montó en el taxi.

Bir taksiye binelim mi?

¿Tomamos un taxi?

Niçin bir taksiye binmiyoruz?

¿Por qué no cogemos un taxi?

Neden bir taksiye binmiyorsun?

¿Por qué no tomas un taxi?

Bir taksiye ihtiyacım var.

Necesito un taxi.

O bir taksiye bindi.

Ella tomó un taxi.

Nerede bir taksiye binebilirim?

¿Dónde puedo coger un taxi?

Bir taksiye binmene gerek yoktu.

No tenías que tomar un taxi.

Her şeyi bir taksiye koy.

Ponga todo en un taxi.

Tom'un bir taksiye ihtiyacı var.

Tomás necesita un taxi.

Onun bir taksiye ihtiyacı var.

Ella necesita un taxi.

Tom bir taksiye binmek zorunda.

Tom tuvo que tomar un taxi.

Tom'un taksiye ödeyecek parası yoktu.

Tom no tenía dinero para pagar un taxi.

İstasyonun önünde bir taksiye bindim.

Tome un taxi enfrente de la estación.

Yağmur yağdığı için bir taksiye bindim.

- Tomé un taxi porque estaba lloviendo.
- Cogí un taxi porque estaba lloviendo.

Otobüs geç kaldığı için taksiye bindim.

Tomé un taxi porque el bus venía atrasado.

Yürümektense bir taksiye binmeyi tercih ederim.

Yo preferiría tomar un taxi que caminar.

Geç kalmayalım diye bir taksiye bindik.

Tomamos un taxi para no llegar tarde.

Otobüs geç kaldığı için, taksiye bindim.

Como el autobús se retrasaba, cogí un taxi.

İstasyondan otele gitmek için taksiye bindim.

Cogí el taxi para ir de la estación al hotel.

İstasyon dışında bir taksiye binmek zordur.

Es difícil conseguir un taxi fuera de la estación.

Havaalanına giden bir taksiye ihtiyacım var.

Necesito un taxi que vaya al aeropuerto.

Halkımız fırına gitmek için taksiye binmez.

Nuestra gente no toma un taxi hasta la panadería.

Dışarı koştum ve bir taksiye bindim.

Salí corriendo y cogí un taxi.

Tren istasyonu için bir taksiye bindim.

Cogí un taxi hacia la estación de trenes.

Taksiye binmek benim için bir lüks.

Tomar un taxi es un lujo para mí.

Trene ulaşmak için bir taksiye bindim.

Tomé un taxi para alcanzar el tren.

Zamanında oraya ulaşmak için bir taksiye bindik.

Nosotros tomamos un taxi para llegar a tiempo.

Otobüs çok kalabalıktı. Keşke bir taksiye binseydim.

El ómnibus estaba repleto de gente. Ojalá hubiera tomado un taxi.

- Nerede bir taksiye binebilirim?
- Nerede taksi bulabilirim?

¿Dónde puedo conseguir un taxi?

Taksiye binmek yerine otobüsle gitmek daha ekonomik.

Es más barato ir en autobús en lugar de coger un taxi.

Oraya zamanında varmak için bir taksiye bindim.

Tomé un taxi para llegar allá a tiempo.

O, istasyona gitmek için bir taksiye bindi.

Cogió un taxi para ir a la estación.

Oraya zamanında varmak için bir taksiye bindi.

Él tomó un taxi para llegar allá a tiempo.

Bu şehirde bir taksiye binmek çok zor.

Es muy difícil coger un taxi en esta ciudad.

O, hastaneye gitmek için bir taksiye bindi.

Cogió un taxi para ir al hospital.

Buraya yakın bir yerde taksiye binebilir miyim?

¿Puedo coger un taxi cerca de aquí?

Tren istasyonuna gitmek için bir taksiye binerim.

Cojo un taxi para ir a la estación de tren.

- İstasyondan otele taksi tuttum.
- İstasyondan otele gitmek için taksiye bindim.
- İstasyondan otele kadar bir taksiye bindim.

Cogí el taxi para ir de la estación al hotel.

- Bir taksiye binme sorunum vardı.
- Taksi bulmakta zorlandım.

Me costó encontrar un taxi.

- O, hastaneye giden bir taksiye bindi.
- O, hastaneye gitmek için bir taksiye bindi.
- O, hastaneye gitmek için bir taksi tuttu.

Cogió un taxi para ir al hospital.

Bob son treni kaçırdı ve bir taksiye binmek zorunda kaldı.

Bob perdió el último tren y tuvo que tomar un taxi.

- Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- Yağmur yağdığı için taksiye bindim.

Cogí un taxi porque llovía.

Buradan otele yürüyerek gitmek çok uzaktır. Daha iyisi bir taksiye binmek.

Es demasiado lejos ir al hotel caminando. Mejor tomar un taxi.

Haftada bir ya da iki kez tren istasyonuna gitmek için taksiye binerim.

Cojo el taxi una o dos veces a la semana para ir a la estación de tren.