Translation of "Bilinmemektedir" in English

0.005 sec.

Examples of using "Bilinmemektedir" in a sentence and their english translations:

Yangının nedeni bilinmemektedir.

- The cause of the fire is not known.
- The origin of the fire is unknown.
- The cause of the fire isn't known.

Ateşin kökeni bilinmemektedir.

The origin of the fire is unknown.

Onun kökeni bilinmemektedir.

Its origin remains unknown.

Hazinelerin nerede saklandığı bilinmemektedir.

It isn't known where the treasures were hidden.

Migrenin nedeni hala bilinmemektedir.

The causes of migraine are still not known.

Onlardan kaç tanesinin hayatta kaldığı bilinmemektedir.

- It's not known how many of them survived.
- It isn't known how many of them survived.

İsa'nın doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

The exact date of Jesus' birth is unknown.

Büyük bir selin hikayesi sadece Tevrat'tan bilinmemektedir.

The story of a great flood is known not only from the Bible.

- Yaralıların sayısı hâlâ bilinmemektedir.
- Yaralıların sayısı hala bilinmiyor.

The number of casualties is still unknown.

Snoopy ile karşılaştırıldığında, Charlie Brown Japonya'da hiç iyi bilinmemektedir.

Compared to Snoopy, Charlie Brown is not well known at all in Japan.

Okyanusta çoğu ada haritalanmış olmasına rağmen, okyanus tabanı genellikle bilinmemektedir.

Although most islands in the ocean have been mapped, the ocean floor is generally unknown.

Eski olanlarının yanı sıra çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında bilinmemektedir.

Contemporary Persian poems haven’t been known in west world as well as ancient ones.