Translation of "Bakıyoruz" in English

Bakıyoruz.

We've been looking.

Ocaklarına bakıyoruz.

we can look at their stoves.

Ona bakıyoruz.

We look after him.

Hâlâ bakıyoruz.

We're still looking.

Onlara bakıyoruz.

We're staring at them.

Değerlendiriyor, kalitesine bakıyoruz

where we weigh it, we check it for quality,

Biz birbirimize bakıyoruz.

- We are looking for each other.
- We're looking for each other.

Şimdi neye bakıyoruz?

What are we looking at now?

O olasılığa bakıyoruz.

We're looking at that possibility.

Her şeye bakıyoruz.

We're just being consistent.

Biz sadece bakıyoruz.

We're only browsing.

Duruma ciddi olarak bakıyoruz.

We regard the situation as serious.

Biz onlara iyi bakıyoruz.

We take good care of them.

Biz bu olasılıklara bakıyoruz.

We're looking at those possibilities.

Kendi işimize bakıyoruz sadece.

We're just minding our own business.

Biz buradan böyle bir yıldıza doğru bakıyoruz

We look from here to such a star

Burada, yan yana duran iki evrene bakıyoruz.

So here, we're looking at two universes, side by side.

“Sonra görsel kanıtlar büyüttük. Uydu görüntülerine bakıyoruz.”

"And then we had growing visual evidence. We're looking at satellite images."

Burada tamamen mavi gördüğünüz yerde, beyin aktivitesine bakıyoruz

So what you see here, it's all blue: we're looking at brain activity.

Bir gün yataktan bir uyanıyoruz dışarıya bir bakıyoruz

one day we wake up from bed we look outside

Biz, ona takımın en iyi oyuncusu gözüyle bakıyoruz.

We regard him as the best player on the team.

Evimiz yanıyor ve biz başka bir yere bakıyoruz.

Our house is burning and we look elsewhere.

Ve beyinlerinin içine bakıyoruz, işte burada gördüğünüz şey bu.

and we can look inside their brain, that's what you see here.

Giant Steps'in ilk 16 ölçüsüne sadece anahtar değişimleriyle bakıyoruz.

Here’s the first 16 bars of Giant Steps again, with just the key changes highlighted.

Güzel insanlara bakıyoruz ve "vay canına, her şeyleri var!" diyoruz.

We look at the beautiful people and we think, man, they have it all.

- Biz ona liderimiz olarak bakıyoruz.
- Ona liderimiz olarak saygı duyuyoruz.

We look up to him as our leader.

Bu günlerde kaybolmuş gençliğimize hasretli bir şekilde geri dönüp bakıyoruz.

These days we look back wistfully towards our lost youth.