Translation of "şaşkınlıkla" in English

0.003 sec.

Examples of using "şaşkınlıkla" in a sentence and their english translations:

Şaşkınlıkla gözleri büyüdü.

Her eyes become round in surprise.

Ona şaşkınlıkla baktı.

He stared at her in astonishment.

O şaşkınlıkla durakladı.

She paused in surprise.

Tom şaşkınlıkla baktı.

Tom stared in astonishment.

Mary şaşkınlıkla baktı.

Mary stared in astonishment.

Mary şaşkınlıkla ona baktı.

Mary stared back at him in surprise.

O şaşkınlıkla etrafına bakındı.

She looked around in wonder.

O, şaşkınlıkla bana baktı.

He looked at me in surprise.

Tom'un gözleri şaşkınlıkla açıldı.

Tom's eyes widened in surprise.

Tom şaşkınlıkla Mary'ye baktı.

- Tom looked at Mary in astonishment.
- Tom looked at Mary in surprise.

Bu değirmen hayvanlarına ulaştıklarında lejyonerler şaşkınlıkla kalakaldılar

Upon reaching the milling animals, the legionaries halted in confusion.

"Burada ne yapıyorsun?" diye şaşkınlıkla bana sordu.

"What are you doing here?" he asked me in surprise.

Depremin ardından, insanlar şaşkınlıkla yerdeki derin çukura baktılar.

After the earthquake, people stared into the deep hole in the ground in surprise.

- Tom hayretle etrafına bakındı.
- Tom şaşkınlıkla etrafına bakındı.

Tom glanced around in astonishment.

El yazısı kullanabilen genç insanların sayısının gitgide azaldığını şaşkınlıkla öğrendim.

I was amazed to learn that fewer and fewer young people can write in cursive.