Translation of "Avukata" in English

0.006 sec.

Examples of using "Avukata" in a sentence and their english translations:

Bir avukata benziyorsun.

You look like a lawyer.

Avukata ihtiyacın olacak.

- You will need a lawyer.
- You'll need a lawyer.

- Bir avukata ihtiyacın olduğunu düşünüyorum.
- Bence bir avukata ihtiyacın var.
- Sanırım bir avukata ihtiyacın var.
- Bana kalırsa bir avukata ihtiyacın var.

- I think you need a lawyer.
- I think that you need a lawyer.

Bir avukata ihtiyacım var.

I need a lawyer.

Bir avukata ihtiyacın var.

- You need a lawyer.
- You demanded a lawyer.
- You will need a lawyer.

Bir avukata ihtiyacımız olacak.

We're going to need a lawyer.

Bir avukata ihtiyacım olabilir.

I may need a lawyer.

Eşyamı avukata teslim ettim.

I entrusted my property to the lawyer.

Neden bir avukata danışmıyorsunuz?

Why don't you consult a lawyer?

Bir avukata ihtiyacım yok.

I do not need a lawyer.

Avukata ihtiyacı olmadığını söyledi.

- He said he didn't need a lawyer.
- She said she didn't need a lawyer.

Niçin bizzat bir avukata danışmıyorsun?

Why don't you consult an attorney in person?

Yasal yardım için avukata gittim.

I went to the lawyer for legal help.

Tom'un bir avukata ihtiyacı yok.

Tom doesn't need a lawyer.

Belki bir avukata ihtiyacım var.

Maybe I need a lawyer.

Bir avukata ihtiyacım olacak mı?

Am I going to need a lawyer?

Bir avukata ihtiyacım var mı?

Do I need a lawyer?

İyi bir avukata ihtiyacım var.

I need a good lawyer.

Sanırım bir avukata ihtiyacım var.

I think I need a lawyer.

Bir avukata danışmanız hakkına sahipsin.

You have the right to consult a lawyer.

Başarılı bir avukata âşık oldu.

She fell in love with a hotshot lawyer.

Tom'un bir avukata ihtiyacı var.

Tom needs a lawyer.

Neden bir avukata ihtiyacım var?

Why do I need a lawyer?

Bir avukata sahip olmalı mıyım?

- Do I need a lawyer?
- Should I have a lawyer?

Sanırım bir avukata danışmamın zamanıdır.

I think it's time for me to consult a lawyer.

Bir avukata ihtiyacın var mı?

Do you need a lawyer?

Tom'un bir avukata ihtiyacı olacak.

Tom is going to need a lawyer.

Bir avukata ihtiyacım olmasının nedeni bu.

That's why I need a lawyer.

Birçok müşteri danışmak için avukata gelirler.

A lot of clients come to the lawyer for advice.

Fransızca konuşabilen bir avukata ihtiyacım var.

I need a lawyer who can speak French.

Tom'un iyi bir avukata ihtiyacı olacak.

Tom will need a good lawyer.

Tom'un iyi bir avukata ihtiyacı var.

Tom needs a good lawyer.

Belge ile avukata güvenmeye karar verdi.

He decided to trust the lawyer with the document.

Sami'nin başka bir avukata ihtiyacı var.

Sami needs another lawyer.

Tom'a bir avukata danışması tavsiyesinde bulundum.

I advised Tom to consult a lawyer.

Birçok müşteri o avukata tavsiye için gelir.

- A lot of clients come to the lawyer for advice.
- Many clients come to that lawyer for advice.

Tom'un yüksek ücretli bir avukata parası yetemez.

Tom couldn't afford a high-priced lawyer.

- Avukata ihtiyacım yok.
- Bana avukat lazım değil.

- I don't need a lawyer.
- I do not need a lawyer.

Tom, Mary'ye bir avukata danışmasını tavsiye etti.

Tom advised Mary to consult a lawyer.

Ben, bildiği her şeyi avukata anlatmaya karar verdi.

Ben decided to tell the lawyer everything he knew.

Bir avukata gitmemi tavsiye etti. Bunu hemen yaptım.

He advised me to see a lawyer. This I did at once.

Birçok kişi avukata çok fazla para kazandırdığını düşünüyor.

A lot of people think that lawyers get paid too much.

Polisle konuşmadan önce bir avukata danışma hakkına sahipsin.

You have the right to consult an attorney before speaking to the police.

- Avukata param yetmedi.
- Bir avukat tutmaya param yetmedi.

I couldn't afford a lawyer.

- Sana bir avukat lazım.
- Bir avukata ihtiyacın var.

You need a lawyer.

Bir avukata gücün yetmiyorsa, sizin için biri temin edilecek.

- If you cannot afford an attorney, one will be provided for you.
- If you can't afford an attorney, one will be provided for you.

- Benim iyi bir avukatım var.
- İyi bir avukata sahibim.

I have a good lawyer.