Translation of "Ihtiyacım" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Ihtiyacım" in a sentence and their arabic translations:

Tavsiyelerine ihtiyacım vardı,

احتجت نصائحهم،

Yardıma ihtiyacım vardı.

كنت بحاجة إلى مساعدة.

Yardımınıza ihtiyacım var.

أحتاج مساعدتك.

Anahtarlara ihtiyacım var.

أحتاج للمفاتيح.

Sana ihtiyacım var.

- أحتاج إليك.
- أحتاجك.

Yardıma ihtiyacım var.

أحتاج للمساعدة.

Tavsiyene ihtiyacım var.

أحتاج نصيحتك.

Ona ihtiyacım yok.

لا أحتاج لهذا.

Zamana ihtiyacım var.

أحتاج وقتا.

- Bir posta puluna ihtiyacım var.
- Bir pula ihtiyacım var.

أحتاج طابعاً بريدياً.

Sizin yardımınıza ihtiyacım var.

‫حيث تحدد أنت الخيارات.‬

Helikoptere hemen ihtiyacım var!

‫أحتاج لأن تنتشلني مروحية على الفور!‬

Bir soyada ihtiyacım vardı.

لقد احتجت إلى اسم عائلة.

Bir arkadaşa ihtiyacım vardı.

وكنتُ أستطيع استخدام حليف.

Kesinlikle yardıma ihtiyacım vardı.

بالتأكيد كنت بحاجة إلى مساعدة.

İlk yardıma ihtiyacım var.

أحتاج إلى إسعافات أولية.

Hiçbir şeye ihtiyacım yok.

لا أحتاج شيئاً.

Tıbbi yardıma ihtiyacım var.

أحتاج مساعدة طبية.

Sadece ona ihtiyacım vardı.

هذا بالضبط ما كنت أحتاج إليه.

Gerçekten yardıma ihtiyacım yok.

أنا حقا لا أحتاج لمساعدة.

Birkaç dakikaya ihtiyacım var.

أحتاج بضع دقائق.

Tom'un arabasına ihtiyacım var.

أنا بحاجة إلى سيارة توم.

Bir diğerine ihtiyacım var.

أريد واحدا آخر.

O ilaca ihtiyacım var.

أحتاج هذا العلاج.

Tom'un imzasına ihtiyacım var.

أحتاج لتوقيع توم.

Bir klavyeye ihtiyacım var.

أحتاج للوحة مفاتيح.

Tıbbî yardıma ihtiyacım var.

أحتاج مساعدة طبية.

Bir kaleme ihtiyacım var.

أحتاج لقلم.

Biraz dinlenmeye ihtiyacım var.

أحتاج بعض الراحة.

Benim senin parana ihtiyacım yok. Sadece senin zamanına ihtiyacım var.

انا لا أحتاج لنقودك. انا فقط احتاج لوقتك.

Köklü bir değişikliğe ihtiyacım vardı.

‫اضطررت أن أجري تغييرًا جذريًا.‬

Sadece bir kediye ihtiyacım var.

أحتاج قطا واحدا فقط.

Benim bazı aletlere ihtiyacım olacak.

سأحتاج بعض الأدوات.

Benim onun yardımına ihtiyacım var.

أحتاج إلى مساعدته.

Paraya ihtiyacım olursa, babamdan isterim.

إن احتجت المال سأطلبه من والدي.

Biraz daha paraya ihtiyacım olacak.

سأحتاج إلى المزيد من المال.

Biraz daha zamana ihtiyacım olacak.

سأحتاج إلى المزيد من الوقت.

Yarın ihtiyacım olan şeyi alacağım.

سأبتاع غدا ما أحتاج.

Bunların hepsi ihtiyacım olan şeyler.

هذا كل ما احتاجه.

Acilen ofisimde sana ihtiyacım var.

أحتاجك في مكتبي في الحين.

Yeni bir kazağa ihtiyacım var.

أحتاج سترة جديدة

Üç litre kana ihtiyacım vardı.

احتجت إلى ثلاثة لترات من الدم.

En çok ihtiyacım olan şey, umuttu.

كنت بحاجة ماسة إلى الأمل.

Yapraklar sana "Azota ihtiyacım var." der.

تقول لك الأوراق، "أحتاج إلى نيتروجين."

Bir Japonca-İngilizce sözlüğe ihtiyacım var.

أحتاج إلى قاموس ياباني-إنجليزي.

Lütfen sana ihtiyacım olduğunda, yanımda ol.

أرجوك قف إلی جانبي عندما أحتاجك.

Kesinlikle daha fazla enerjiye ihtiyacım olduğunu hissediyorum.

‫بالتأكيد أشعر بأنني بحاجة ‬ ‫للمزيد من الطاقة الآن.‬

Kesinlikle daha fazla enerjiye ihtiyacım olduğunu hissediyorum.

‫بطبيعة الحال أشعر‬ ‫بأنني بحاجة للمزيد من الطاقة الآن.‬

Bana koruma sağlayacak bir şeye ihtiyacım olacak.

‫سأحتاج إلى شيء‬ ‫ليمنحني بعض الحماية.‬

Yaşamak için, sahip olduğumdan fazlasına ihtiyacım yok.

لأعيش، لا أحتاج إلى أكثر ممّا لديّ.

Gerçekten ihtiyacım olan bilgiyi tam olarak bulamadım.

فقط لم أتمكن من إيجاد المعلومات التي كنت بحاجة إليها:

Bu hasta için bir elektrokardiyograma ihtiyacım var.

أحتاج إلى مخطّط كهربيّة القلب لهذا المريض.

Bu börtü böceği yakalamak için yardımınıza ihtiyacım var.

‫أحتاج إلى مساعدتك ‬ ‫في اقتناص هذه الزواحف المرعبة.‬

Unutmayın, o enkazı bulmak için yardımınıza ihtiyacım var.

‫لا تنس، أنا بحاجة لمعونتك‬ ‫في العثور على حطام الطائرة.‬

Unutmayın, o enkazı bulabilmek için yardımınıza ihtiyacım var.

‫لا تنس، أنا بحاجة لمساعدتك‬ ‫للعثور على هذا الحطام.‬

- Bana bir bıçak lazım.
- Bir bıçağa ihtiyacım var.

أحتاج الى سكين.

- Bir tercümana ihtiyacım var.
- Bana bir çevirmen lâzım.

أحتاج إلى مترجم.

Bu tarif için sadece bir soğana ihtiyacım var.

أحتاج بصلة واحدة فقط لهذه الوصفة.

Taşınıyorum, bu yüzden eşyalarım için kutulara ihtiyacım var.

سأنتقل إلى منزل جديد و أحتاج لعلب لحزم أغراضي.

Sadece onunla birlikte daha fazla zamana ihtiyacım var.

أحتاج قضاء المزيد من الوقت معه فحسب.

Şu an o bebek bezlerine gerçekten ihtiyacım var.

أنا حقا أحتاج هذه الحفاظات الآن.

Hayatımın bu noktasında paraya ihtiyacım yok. Hem de hiç.

في هذه المرحلة، لست بحاجة إلى النقود. على الإطلاق.

Ev ödevimi bitirmek için daha fazla zamana ihtiyacım var.

- أحتاج لمزيد من الوقت لأنهي واجبي.
- أحتاج لمزيد من الوقت لأنهي واجبي المدرسي.
- أحتاج لمزيد من الوقت لأنجز فروضي.

Ve bu kesinlikle yardımcı oldu, ama asıl ihtiyacım olan yerde,

وساعد هذا بالطبع لكن لم يساعدني في نقطة احتياجي

Daha gelişmiş bir kadın sınıfından biriyle flört etmeye ihtiyacım var.

نسوة لا ترغب بعلاقة حميمة داخل مقصورة على ٧٤٧

Pekâlâ, artık ihtiyacım olan tek şey yatak yapmak için malzeme bulmak.

‫حسناً، كل ما أحتاجه الآن قدر صغير‬ ‫من العزل لعمل فراش.‬

Bu yolculukta kolay bir yol yok. Bu yüzden yardımınıza ihtiyacım var.

‫ليس من طريق سهل في هذه الرحلة.‬ ‫لهذا أحتاج لمساعدتكم.‬

"99 kopek," Dima gururla ifade etti. "Benim 99 kopeğe ihtiyacım var."

قال ديما بفخر: "99 كوباكًا، أحتاج 99 كوباكًا".

- Benim sizin yardımınıza ihtiyacımız yok.
- Senin yardımına kalmadım.
- Senin yardımına ihtiyacım yok.

لا أحتاج إلى مساعدتك.

- Bana ilaç gerek. Eczane nerede?
- Bana ilaç gerekiyor. Eczane nerede?
- İlaca ihtiyacım var. Eczane nerede?

أحتاج لدواء. أين هي الصّيدليّة؟