Translation of "Akıntıya" in English

0.029 sec.

Examples of using "Akıntıya" in a sentence and their english translations:

Akıntıya kapıldılar.

Oh, they've been taken down stream

Akıntıya karşı yüzmeye çalıştı.

He tried to swim against the tide.

O, akıntıya karşı yüzüyor.

He is swimming against the tide.

Akıntıya karşı kürek çekiyorduk.

We were rowing against the current.

Tekne akıntıya karşı gidiyor.

The boat is going against the current.

Gemiler bu akıntıya karşı koyamıyor

ships cannot resist this current

Nehirde akıntıya karşı kürek çektik.

We rowed up the river against the current.

Akıntıya karşı çabalamak cesaret gerektirir.

To strive against the stream requires courage.

Güçlü akıntıya karşı kürek çekemedik.

We couldn't row against the strong current.

Akıntıya karşı yüzmek çok zordu.

It was very difficult to swim against the current.

Ben sadece akıntıya uyum sağladım.

I just went with it.

- Boşa kürek çekme.
- Akıntıya karşı yüzme.

Don't spit into the wind.

Uyandığımız zaman, açık denizde akıntıya kapılıp sürükleniyorduk.

When we awoke, we were adrift on the open sea.

O, nazik bir akıntıya karşı kürek çekiyordu.

He was rowing against a gentle current.

Tom kanosuyla akıntıya karşı kürek çekmeye çalıştı.

Tom tried paddling his canoe upstream.

Gemi direği kırıldı ve gemimiz akıntıya kapılıp gitti.

The mast broke and our ship went adrift.

- Tom boşa hayal kuruyor.
- Tom akıntıya kürek çekiyor.

Tom is a lost cause.

Yukarı akıntıya karşı ilerleyen Osmanlı güçlerinden korumak için güçlendirilecek.

from any possible Ottoman relief forces sailing upstream.

Hayatta bir şey elde etmek istiyorsanız, akıntıya karşı yüzmelisiniz.

If you want to get something in life, you should go against the flow.

Bir çözüm için akıntıya kürek çekmeniz umurumda değil ama keşke bir karar verseniz.

I don't mind your groping in the dark for a solution, but I wish you'd come to a decision.

Ve burada Kilia'daki Ceneviz garnizonu, onu yukarı akıntıya karşı ilerleyen Osmanlı güçlerinden korumak için güçlendirilecek.

where the Genoese garrison at Kiliya would be strengthened to help protect the mouth of the river