Translation of "Aşırıya" in English

0.003 sec.

Examples of using "Aşırıya" in a sentence and their english translations:

Aşırıya gitme.

Don't go to extremes.

Aşırıya kaçmayın.

Don't overdo it.

Lütfen aşırıya kaçmayın.

Please don't overdo it.

- Abartıyordun.
- Aşırıya kaçıyordun.

You were overdoing it.

Umarım aşırıya kaçmazlar.

Hopefully they don't overdo it.

Tom aşırıya kaçırmıştı.

Tom was an overachiever.

Hiçbir şeyde aşırıya kaçmamalısın.

You must not go to extremes in anything.

Baban nadiren aşırıya kaçar.

My father rarely goes to extremes.

Belki biraz aşırıya kaçtım.

Maybe I overdid it a little.

Kibarlığın aşırıya kaçması can sıkıcı.

Excess of politeness is annoying.

O, bazen aşırıya kaçmak istiyordu.

He sometimes wished to go to extremes.

Aşırıya gitmemek en iyi fizik kuralıdır.

Temperance is the best physic.

Aşırıya kaçmadan içki içmek daha iyidir.

It's better to drink in moderation.

Tom sarhoş olabilirdi ama aşırıya kaçmadı.

- Tom could've been intoxicated, but he acted sober.
- Tom could have been intoxicated, but he acted sober.

Bira en azından aşırıya kaçmadan gerçekten çok sağlıksız değildir.

Beer is not really so unhealthy, at least in moderation.

O, aşırıya kaçmadan bir şey yapamayan adam türüdür, ama her zaman aşırı gider.

He is the kind of man who cannot do anything in moderation, but always goes to extremes.