Translation of "Ağrılı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Ağrılı" in a sentence and their english translations:

O ağrılı görünüyor.

That sounds painful.

Bu ağrılı olacak mı?

Will this be painful?

Arı sokmaları çok ağrılı olabilir.

Bee stings can be very painful.

Tom sırtının ağrılı olduğunu söyledi.

- Tom said his back was sore.
- Tom said that his back was sore.

Artrit, eklemleri etkileyen ağrılı bir durumdur.

Arthritis is a painful condition that affects the joints.

Neden bu ağrılı boğazla sigara içiyorum?

Why am I smoking with this sore throat?

- Bu can sıkıcı olmalı.
- Bu ağrılı olmalı.

That's got to be painful.

O, beş yıllık ağrılı kanser tedavisi boyunca cesaretini kaybetmedi.

Throughout the five years of painful cancer treatments, he managed to keep a stiff upper lip.

Sigara içmek yavaş ve ağrılı bir ölüme neden olabilir.

Smoking can cause a slow and painful death.

- Tom'un yaralı bir dizi var.
- Tom'un ağrılı bir dizi var.

Tom has a sore knee.

Bu sabah sol gözümde bir ağrı vardı fakat şimdi daha az ağrılı.

This morning I had a pain in my left eye, but it is less painful now.

Düşüklerin en sık görülen belirtisi, ağrılı ya da ağrısız olabilen vajinal kanamadır.

The most common symptom of miscarriage is vaginal bleeding, which may occur with or without pain.