Translation of "Şarkısını" in English

Bu aşk şarkısını severim.

I like this love song.

Şarkısını söylerken bana gülümsedi.

She smiled at me while she sang a song.

Her öğrenci okul şarkısını bilir.

Every student knows the school song.

Björk'ün en son şarkısını dinliyorum.

I'm listening to Björk's latest song.

"Stayin' Alive" şarkısını seviyor musun?

Do you like the song Stayin' Alive?

Onun yeni şarkısını dinledin mi?

Did you listen to his new song?

Ben onun şarkısını hiç dinlemedim.

I have never heard her song.

Bana Beatles'in bir şarkısını söyler misin?

Will you sing me a Beatles' song?

O onun gözde şarkısını söylediğini duydu.

She heard him sing his favorite song.

Kaç tane Noel şarkısını ezbere söyleyebilirsin?

How many Christmas carols can you sing by heart?

Tom Mary'nin kendisinin favori şarkısını söylemesini istedi.

Tom wanted Mary to sing his favorite song.

Gözlerimi açtığımda herkes "Happy Birthday" şarkısını söylemeye başladı.

When I opened my eyes, everyone began to sing "Happy Birthday".

Tom'un kedisi "Eye of the Tiger" şarkısını seviyor.

Tom's cat likes the song "Eye Of The Tiger."

Tom ve Mary, John'a "Mutlu Yıllar" şarkısını söylediler.

Tom and Mary sang "Happy Birthday" to John.

Tom "Doğum günün kutlu olsun." şarkısını söylemeye başladı.

Tom began to sing "Happy Birthday."

Tom yeni Fransız kornasında eski bir İrlanda şarkısını çaldı.

Tom played an old Irish song on his new French horn.

Tom, Mary'nin onun yeni şarkısını beğenip beğenmeyeceğini görmek istiyor.

Tom wants to see if Mary likes his new song.

Tom, "Doğum günün kutlu olsun" şarkısını söylemeye başladı ve bütün restoran katıldı.

Tom began to sing "Happy Birthday" and the entire restaurant joined in.

Tom "Doğum günün kutlu olsun" şarkısını söylemeye restorana gelmesi için ünlü bir şarkıcıya on bin dolar verdi.

Tom gave a famous singer ten thousand dollars to come to the restaurant to sing "Happy Birthday."

- Tom, Mary'nin en sevdiği şarkıyı seslendirdi.
- Tom, Mary'nin en sevdiği şarkıyı söyledi.
- Tom, Mary'nin favori şarkısını söyledi.

Tom sang Mary's favorite song.