Translation of "İşimiz" in English

0.024 sec.

Examples of using "İşimiz" in a sentence and their english translations:

- İşimiz bitti.
- Burada işimiz bitti.

We're through here.

İşimiz bitti.

We're done.

İşimiz genişliyor.

Our business is expanding.

İşimiz gizlidir.

Our business is confidential.

- İşimiz bitmek üzere.
- İşimiz neredeyse bitti.

- Our work is almost over.
- Our work is almost done.

İşimiz şimdi bitti.

Our work is all over now.

Yapacak işimiz var.

- We have work to do.
- We have a job to do.
- We've got work to do.

Tartışacak işimiz var.

We have business to discuss.

Bununla işimiz bitmedi.

We're not finished with this.

İşimiz burada yapılır.

Our business is done here.

İşimiz harika yapıyor.

Our business is doing great.

Müzakerelerle işimiz bitmedi.

We're not finished with negotiations.

Bu bizim işimiz.

This is our job.

O bizim işimiz.

- It's our job.
- That's our job.
- This is our job.

Sanırım işimiz bitti.

I think we're finished.

İşimiz bitmedi daha.

We're not finished yet.

Henüz işimiz bitmedi.

We haven't gone out of business yet.

Sabah işimiz var.

We have work in the morning.

İşimiz bunlara fırsat tanımak.

Our job is to make sure they have room for that.

Bizim işimiz asla bitmez.

Our work never ends.

Yapacak çok işimiz var.

- We have a lot of work to do.
- We've got a lot to do.
- We've got a lot of work to do.
- We have lots of work to do.
- We have so much work to do.

Yapacak önemli işimiz var.

We have important work to do.

Burada işimiz bitti mi?

Are we done here?

O bizim işimiz değil.

That's not our business.

Yapacak bir işimiz var.

- We have a job to do.
- We've got a job to do.

Yapacak biraz işimiz var.

We've got some work to do.

Biraz bitmemiş işimiz var.

We've got some unfinished business.

Orada bitirilmemiş işimiz var.

We have unfinished business there.

Şimdi işimiz başımızdan aşkın.

We have our hands full right now.

Hâlâ yapacak işimiz var.

We still have work to do.

Bugün için işimiz bitti.

We're done for today.

Sanırım buradaki işimiz tamam.

I think our work here is done.

Sanırım burada işimiz bitti.

I think we're finished here.

Yapacak çok işimiz olacak.

We'll have plenty to do.

Buradaki işimiz hazır değil.

Our work here isn't done.

O neden bizim işimiz?

Why's it our job?

Onlar için işimiz var.

We have work for them.

Tom için işimiz var.

We have work for Tom.

Biraz bitirilmemiş işimiz var.

We have some unfinished business.

Biraz bitmemiş işimiz vardı.

We had some unfinished business.

Bitmemiş bir işimiz var.

We have unfinished business.

Buradaki işimiz neredeyse bitti.

Our work here is almost done.

İşimiz için bize ödeme yapıyorlar.

They pay us for our work.

Burada yapacak biraz işimiz var.

We've got some work to do here.

Önce yapacak çok işimiz var.

We've got a lot of things to do first.

Hâlâ yapacak bir işimiz var.

We've still got a job to do.

Yapacak biraz daha işimiz var.

- We've got some work to do here.
- We've got some more work to do.

Yapacak gereğinden fazla işimiz var.

We've got more than enough to do.

Önümüzde bir sürü işimiz var.

We have a lot of work ahead of us.

Yapacak işimiz var, hatırlıyor musun?

We have work to do, remember?

Oldukça çok planlanmış işimiz var.

We have quite a lot of work planned.

Yapacak çok fazla işimiz var.

We have far too much work to do.

Yapacak oldukça fazla işimiz var.

We have quite a lot of work to do.

Hâlâ yapacak çok işimiz var.

- We have way too much work to do.
- We still have a lot of work to do.

Bugün büyük bir işimiz var.

We've got a big job today.

Yapacak çok işimiz olduğunu görebiliyorum.

I can see we have a lot of work to do.

Tom'a yardım etmek bizim işimiz.

It's our job to help Tom.

Gerçekten yapacak çok işimiz var.

We really have a lot to do.

Yapacak biraz işimiz olduğunu biliyorum.

I know we have some work to do.

Sanırım biraz tamamlanmamış işimiz var.

I think we have some unfinished business.

İşimiz bittiğinde sizinle iletişime geçeceğim.

I'll contact you when we're finished.

Bugün yapacak çok işimiz var.

We have a lot of work to do today.

Bunu yapmak bizim işimiz değil.

- It's not our job to do that.
- It isn't our job to do that.

Hâlâ biraz bitirilmemiş işimiz var.

We still have some unfinished business.

Bizim hâlâ bitmemiş işimiz var.

We still have unfinished business.

Tom ve benim işimiz var.

Tom and I have business.

Size yardım etmek bizim işimiz.

It's our job to help you.

Onlara yardım etmek bizim işimiz.

It's our job to help them.

Ona yardım etmek bizim işimiz.

It's our job to help him.

Önümüzde büyük bir işimiz var.

- We have a big job ahead of us.
- We've got a big job ahead of us.

İlgilenecek biraz bitirilmemiş işimiz vardı.

We had some unfinished business to attend to.

İşimiz yaver gittiği için mutluyum.

I'm glad things went our way.

Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.

We're just about finished here.

Yapacak daha fazla işimiz var.

We have more work to do.

Senin için bir işimiz var.

We've got a job for you.

Yapacak büyük bir işimiz var.

We've got a big job to do.

Yapılacak daha çok işimiz var.

We've got more work to do.

Bizim hâlâ yapacak işimiz var.

We've still got work to do.

Biraz daha yapacak işimiz var.

We have a bit more work to do.

Hâlâ yapacak epeyce işimiz var.

We still have quite a bit to do.

Bizim yapacak çok işimiz kaldı.

We have so many things left to do.

O bizim işimiz değil mi?

Isn't that our job?

Sanırım buradaki işimiz bitmek üzere.

- I think that we're about done here.
- I think we're about done here.