Translation of "çocuksun" in English

Hala bir çocuksun.

You're still a child.

Sen bir çocuksun.

You're a child.

Sen sevimli bir çocuksun.

You're such a cute boy.

Sen hoş bir çocuksun.

- You are a good boy.
- You're a good boy.

Sen hâlâ dünkü çocuksun.

You're still wet behind the ears!

Sen sadece bir çocuksun.

You're just a kid.

Sen tuhaf bir çocuksun.

- You're a weird kid.
- You're a strange kid.

Sen Amerikalı bir çocuksun.

You are an American boy.

Sen kötü bir çocuksun.

- You are a bad boy.
- You're a bad boy.

Sen güzel bir çocuksun.

- You are a nice boy.
- You're a nice boy.

Sen yetenekli bir çocuksun.

You're a talented kid.

Sen inatçı bir çocuksun.

You're a stubborn boy.

Sen parlak bir çocuksun.

You're a bright kid.

Sen zorlu bir çocuksun.

You're a tough kid.

Sen harika bir çocuksun.

You're a great kid.

Sen tembel bir çocuksun.

You're a lazy kid.

Ne iyi bir çocuksun, Tom!

What a good boy you are, Tom!

Sen yeni çocuksun, değil mi?

You're the new kid, aren't you?

Ağlama. Artık büyük bir çocuksun.

Don't cry. You're a big boy now.

Sen iyi bir çocuksun, Tom.

You're a good kid, Tom.

Sen zeki bir erkek çocuksun.

You're a bright boy.

Sen büyük bir erkek çocuksun.

- You're a big boy.
- You're a tall boy.

Sen iyi kalpli bir çocuksun.

You are a good hearted child.

Sen çok zor bir çocuksun.

You're a pretty tough kid.

Sen çok akıllı bir çocuksun.

You're a pretty smart kid.

Sen uzun boylu bir çocuksun.

You're a tall boy.

Sen akıllı bir çocuksun, değil mi?

You're a smart kid, aren't you?

Sen kötü bir çocuksun, değil mi?

You're a bad boy, aren't you?

Sen gerçekten çok hoş bir çocuksun.

You're a really nice kid.

Sen çok zeki bir çocuksun, değil mi?

You're a pretty smart kid, aren't you?

Sen çok sert bir çocuksun, değil mi?

You're a pretty tough kid, aren't you?

Sınıfımızdaki en uzun boylu çocuksun, değil mi?

You're the tallest boy in our class, aren't you?

- Sen akıllı bir oğlansın.
- Sen akıllı bir çocuksun.

- You're a bright boy.
- You're a smart boy.

- Sen hoş bir çocuksun.
- Sen iyi bir oğlansın.

- You are a good boy.
- You're a good boy.

İyi, iyi, sen tatlı bir çocuksun, bu nedenle şimdi yatacaksın.

Good, good, you're a sweet child so you're going to bed now.