Translation of "çiftliğe" in English

0.003 sec.

Examples of using "çiftliğe" in a sentence and their english translations:

Karım çiftliğe gitti.

My wife went to the farm.

Onlar bizi çiftliğe gönderiyorlar.

They send us to the farm.

Hiç çiftliğe gittin mi?

Have you ever been to the farm?

Tom çiftliğe geri gitti.

Tom drove back to the farm.

Bir çiftliğe bitişik yaşıyorum.

We live next to a farm.

Bu çiftliğe kim sahip?

Who owns this farm?

Sami, Mısır'da bir çiftliğe sahipti.

Sami owned a farm in Egypt.

Sami, Kanada'da geniş bir çiftliğe sahipti.

Sami owned a sprawling ranch in Canada.

Tom ve Mary küçük bir organik çiftliğe sahip.

Tom and Mary own a small organic farm.

Tom, buradan çok uzakta olmayan bir çiftliğe sahip.

Tom owns a farm not too far from here.

Sami ve Leyla, Ferit'i ıssız bir çiftliğe götürdüler.

Sami and Layla drove Farid to a deserted farm.

Tony ve annesi çiftliğe geldiler ve çiftlik avlusunda yürüdüler.

Tony and his mother arrived at the farmhouse and walked through the farmyard.

Tom şehirde yaşamayı sevmiyordu ve büyüdüğü çiftliğe geri taşındı.

Tom didn't like living in the city and moved back to the farm where he grew up.

Bir sıcak yaz öğleden sonra o, erkek arkadaşını şehrin dışındaki bir çiftliğe götürmeye karar verdi.

One hot summer afternoon she decided to take her boyfriend to a farm outside the town.