Translation of "Geniş" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Geniş" in a sentence and their arabic translations:

Geniş kapsamlı data,

أنّه ذلك الكم الهائل من البيانات،

Geniş bir açıdan baktığınızda

فتراها بالإطار الخارجي فقط،

Geniş aileleri imdada yetişiyor.

‫حيث جاءها أقرباؤها لنجدتها.‬

Güzel ve geniş bir açı.

‫مكان جيد وواسع للوقوف.‬

Iktidar rejiminin genel politikasındaki geniş

الواسع في السياسة العامة للنظام الحاكم صعودٌ كبيرٌ لاسماء رسم

MB: Ses aralığı son derece geniş,

ماثو: ما ترونه أن نطاق صوت توم واسع--

Nefreti çok geniş bir çapta tanımlıyorum

أحدد الكراهية بالمعنى الواسع

Geniş kolugo sosyal ağının bir üyesi.

‫إنها عضو من شبكة اجتماعية كبيرة‬ ‫لجلديات القوائم.‬

Ben çok geniş bir alanı görebiliyorum

أستطيع أن أرى مساحة كبيرة جدا

Bu yer geniş, öyle değil mi?

هذا المكان كبير، أليس كذلك؟

Ben geniş cepli bir ceket giyiyorum.

انني ارتدي سترة ذات جيوب واسعة .

Şimdi de çubukları geniş bir uzaklıkla ayıracağım,

الآن أبعد العودين عن بعض،

♪ Hatırlar mısın geniş ferah meydanları ♪

♪ هل تتذكر الساحات الواسعة الكبيرة ♪

Festival, son derece geniş bir kitleye ulaştı.

شهد المهرجان حضوراً جماهرياً غفيراً على خلاف العادة.

Ayrıca, bu kavramı daha geniş ölçüde düşünebileceğimizi düşünüyorum.

ولكن أنا ايضا اعتقد بأننا يجب أن نأخذ هذا المفهوم على نطاق أوسع.

Bunun ilk nedeni, okyanusların çok geniş bir alanı,

والسبب الأول هو مدى اتّساع المحيطات،

Mümkün olan en geniş çapta insanın hoşuna gidebilmeli,

هي القصة التي ستجذب أكبر عدد ممكن من الناس،

Geniş kıyafetlerden kesilen, dikilen ve hatta bazen yapıştırılan

لذا هي عملية بسيطة من التغيير من طريقة القص والخياطة،

Bilim insanları ayrıca geniş doku bankası inşa ettiler,

كما جمع العلماء بنك ضخم من عينات الأنسجة،

Ama aynı zamanda çok daha geniş uygulamaları var.

ولكن هناك تطبيقات أوسع بكثير لهذا.

Daha geniş bir dizi koruyucu önlemlerin parçası olmasıdır.

معاً بجانب التباعد الاجتماعى و غسيل اليدين

Ben, suitleri ferah, kanapeleri geniş sandviçleri bol buldum.

لقد وجدت اجنحة الفندق واسع ، الأرائك مريحة ، الشطائر وفيرة.

Ama biz buna daha geniş bir pencereden bakmak istedik.

لكننا نريد رؤيته من مجال أوسع

Eğer doğruysa bunu destekleyen geniş ölçekli bulgu var mı?

إذا كانت حقيقية، هل هي مدعّمة ببيانات واسعة النطاق؟

Geniş, kıllı ayaklarıyla en derin karda bile süzülerek ilerler.

‫أرجلها العريضة المشعرة‬ ‫تنزلق فوق أعمق الثلوج.‬

İşe yarayıp yaramadıklarını görmek için geniş yelpazede teklif edilen

أعمل على تقييم طيف كامل من هذه التقنيات المقترحة

GG: Yani daha geniş kanatları var, o yüzden daha yavaş çırpıyorlar.

غريغ غيج: إذن لديهن أجنحة أكبر، ولذا يرفرفن بشكل أبطأ.

Avrupa ötesinde, savaş tüm dünyaya yayılıyor okyanuslar ve geniş Avrupa kolonileri.

خارج أوروبا، يحتدم الحرب على العالم ال المحيطات وفي المستعمرات الأوروبية البعيدة.

Baldızı Aimée Leclerc ile evlenmeye teşvik ederek Davout'u Birinci Konsolos'un geniş ailesine kattı.

أخت زوجة بولين بونابرت ، مما أدى إلى ضم دافوت إلى عائلة القنصل الأول الممتدة.

Filler piyadelerin kanadında yer alırken, Numidyalı ve Galyalı süvariler daha geniş bir kanat pozisyonu alıyor.

الفيلة كانت على أجنحة المشاة، بينما الفرسان النوميديين والفرسان الغاليون مثلوا أجنحة الجيش