Translation of "çağırdım" in English

0.004 sec.

Examples of using "çağırdım" in a sentence and their english translations:

Ambulans çağırdım.

I've called an ambulance.

Arkadaşlarımı çağırdım.

I called my friends.

5000 yabancıyı çağırdım,

and invite 5,000 captive strangers,

Ve paydaşlarını çağırdım.

to advise on the best way forward.

Komşumu kahvaltıya çağırdım.

I invited my neighbor to breakfast.

Bir taksi çağırdım.

I called a cab.

Onu partiye çağırdım.

I invited her to the party.

Tom'u içeri çağırdım.

I called Tom in.

Bir doktor çağırdım.

I've called a doctor.

- Komşularımı akşam yemeği için çağırdım.
- Komşuları akşam yemeğine çağırdım.

I called my neighbors over for dinner.

Ben zaten polis çağırdım.

I've already called the police.

Hemen bir ambulans çağırdım.

I immediately called an ambulance.

Ben bir taksi çağırdım.

- I called a cab.
- I called a taxi.

Ben bir doktor çağırdım.

I called a doctor.

Tom'a bir taksi çağırdım.

- I called Tom a cab.
- I called Tom a taxi.
- I called a taxi for Tom.

Zaten bir çekici kamyon çağırdım.

I've already called for a tow truck.

Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.

I called a cab, because it was raining.

Bana yardım etmesi için onu buraya çağırdım.

I called her here in order to help me.

- Babama telefon ettim.
- Pederi aradım.
- Babamı çağırdım.

I called my father.

Müşterek bir sorunu tartışmak için seni buraya çağırdım.

I've asked you here to discuss a mutual problem.

Sana bir soru sormak için seni buraya çağırdım.

I called you in here to ask you a question.

Bana yardım etmesi için onu dün buraya çağırdım.

- I called her here in order to help me.
- I called him here in order to help me.