Translation of "Çantama" in English

0.008 sec.

Examples of using "Çantama" in a sentence and their english translations:

Çantama dokunmayın.

Don't touch my bag.

Çantama ne oldu?

What happened to my bag?

Çantama ihtiyacım var.

I need my bag.

Çantama bakabilir misin?

Can you please watch my bag?

Kitaplarımı sırt çantama koydum.

I put my books in my pack.

Çantama hangi tür kıyafet koyayım?

What kind of clothes should I pack?

Çantama bir süre göz kulak ol.

Keep an eye on my bag for a while.

Bu kutu çantama sığmayacak kadar büyük.

This box is so large that it cannot go into my bag.

Biletimi alırken çantama göz kulak ol.

Keep an eye on my suitcase while I buy my ticket.

Ben biletimi alırken çantama dikkat et.

Keep an eye on my suitcase while I get my ticket.

Gazeteyi katladım ve evrak çantama koydum.

I folded the newspaper and put it into my briefcase.

- Bilet alacağım sırada çantama göz kulak ol.
- Ben bir bilet alırken çantama dikkat et.

Keep an eye on my bag while I buy a ticket.

Bilet alacağım sırada çantama göz kulak ol.

Keep an eye on my bag while I buy a ticket.

Ben bir bilet alırken çantama dikkat et.

Keep an eye on my bag while I buy a ticket.

Ya da çantama biraz yaprak ve dal doldurup keskin insan formu görüntüsünü kırarım.

Or, maybe put some leaves and sticks in the backpack and break up that distinctive human form.