Translation of "Tokyo'da" in Dutch

0.013 sec.

Examples of using "Tokyo'da" in a sentence and their dutch translations:

- Tokyo'da.
- O Tokyo'da.

Hij is in Tokio.

Tokyo'da.

Hij is in Tokio.

Tokyo'da yaşıyorum.

Ik woon in Tokio.

O Tokyo'da.

Hij is in Tokio.

- Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
- Kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
- Erkek kardeşim Tokyo'da oturuyor.

Mijn broer woont in Tokio.

Şimdi Tokyo'da çalışıyorum.

Momenteel werk ik in Tokio.

O, Tokyo'da yaşıyor.

Hij woont in Tokio.

Jet Tokyo'da indi.

Het straalvliegtuig landde in Tokio.

Tokyo'da nasıl geçindin?

- Hoe heb je geld verdiend in Tokio?
- Hoe verdiende u de kost in Tokio?

- "Nerede yaşıyorsunuz?" "Tokyo'da yaşıyorum."
- "Nerede yaşıyorsun?" "Tokyo'da yaşıyorum."

"Waar woon jij?" "Ik woon in Tokio."

Her zaman Tokyo'da yaşamaktadır.

Hij heeft altijd in Tokio gewoond.

Tokyo'da doğdum ve yetiştim.

Ik ben in Tokio geboren en getogen.

Tokyo'da amcamla birlikte kalıyorum.

Ik verblijf bij mijn oom in Tokio.

"Nerede yaşıyorsun?" "Tokyo'da yaşıyorum."

"Waar woon jij?" "Ik woon in Tokio."

Kocası şimdi Tokyo'da yaşıyor.

Haar man woont nu in Tokio.

Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.

Mijn broer woont in Tokio.

- Taro üç gün boyunca Tokyo'da kaldı.
- Taro üç günlüğüne Tokyo'da kaldı.

Taro is gedurende drie dagen in Tokyo gebleven.

Tokyo'da yaşamanın maliyeti çok yüksek.

De kosten van het levensonderhoud in Tokio zijn zeer hoog.

1985'den beri Tokyo'da yaşamaktayım.

Ik woon in Tokio sinds 1985.

Babam Tokyo'da yaşıyor ve çalışıyor.

Mijn vader woont en werkt in Tokio.

Dün Tokyo'da hava bulutlu muydu?

Was het bewolkt gisteren in Tokio?

Osaka'da doğdum ama Tokyo'da yetiştirildim.

Ik ben geboren in Osaka, maar opgegroeid in Tokio.

Sen Tokyo'da yaşıyorsun, değil mi?

Ge woont in Tokio, nietwaar?

O Hokkaidolu ama şimdi Tokyo'da yaşıyor.

Ze is van Hokkaido maar woont nu in Tokyo.

Ben Hiroşima'lıyım fakat şimdi Tokyo'da yaşıyorum.

Ik kom uit Hiroshima, maar ik woon nu in Tokio.

- Böyle bir evi Tokyo'da kiralamaya gücüm yetmez.
- Tokyo'da böyle bir ev kiralamaya bütçem elvermez.

- Ik kan me niet veroorloven om zo'n huis in Tokio te huren.
- Ik kan me niet veroorloven om zo'n huis te huren in Tokio.

Onun iki kız kardeşi var, ikisi de Tokyo'da yaşıyor.

Ze heeft twee zussen die allebei in Tokyo wonen.

Ben birkaç yıl önce Tokyo'da yaşadım, ama şimdi Kyoto'da yaşıyorum.

Ik woonde een paar jaar geleden in Tokio, maar nu woon ik in Kyoto.