Translation of "Tarzını" in Dutch

Giyim tarzını değiştirdi.

Hij heeft zijn kledingstijl veranderd.

Gülümseme tarzını seviyorum.

Ik hou van uw manier om te glimlachen.

İşi yapma tarzını sevmiyorum.

Het bevalt me niet hoe jij zaken doet.

Benimle ilgilenme tarzını seviyorum.

Ik houd van de manier waarop je voor me zorgt.

Onun gülme tarzını sevmiyorum.

Ik hou niet van de manier waarop ze lacht.

O, yaşam tarzını değiştirmeli.

Zij moet haar levensstijl veranderen.

Onun yaşam tarzını değiştirmesi gerekiyor.

Hij moet zijn manier van leven veranderen.

Tom, Mary'nin köpeğine davranma tarzını sevmiyor.

De manier waarop Maria haar hond behandelt, vindt Tom niet leuk.

Tom Mary'nin ona bakma tarzını sevmiyor.

Tom houdt niet van de manier waarop Maria naar hem kijkt.

Sanırım bizim birlikte yaşamamız senin yaşam tarzını etkiledi.

Ik denk dat ons samenwonen je manier van leven beïnvloed heeft.

Bence senin yaşam tarzını benim seninle olan ev arkadaşlığım etkiledi.

Ik denk dat ons samenwonen je manier van leven beïnvloed heeft.