Translation of "Başlıyor" in Dutch

Macera başlıyor!

Laat het avontuur beginnen.

Şöyle başlıyor:

Het gaat als volgt.

Film başlıyor.

De film begint.

Başlıyor muyuz?

Gaan we beginnen?

İş burada başlıyor.

Het werk begint hier.

İş birlikte başlıyor.

Het werk begint samen.

Klostrofobim artmaya başlıyor.

Dan word ik een beetje claustrofobisch.

Çözüm reformlarla başlıyor.

De oplossing begint met hervormingen.

Okulu yarın başlıyor.

De school begint morgen.

Okulumuz sekizde başlıyor.

Onze school begint om acht uur.

O ağlamaya başlıyor.

Hij begint te huilen.

Ders onda başlıyor.

De les begint om tien uur.

Bir şey başlıyor.

- Er begint iets te gebeuren.
- Er begint iets.

Okul ilkbaharda başlıyor.

De school begint in de lente.

Yozlaşma sokakta başlıyor.

De corruptie start al op de straat.

Mücadele şimdi başlıyor.

Het gevecht begint nu.

Yağmur yağmaya başlıyor.

Het begint te regenen.

Dersler, pazartesi başlıyor.

De lessen beginnen op maandag.

Tom terlemeye başlıyor.

Tom begint te zweten.

Dersler yarın başlıyor.

De lessen beginnen morgen.

Gülünç olmaya başlıyor.

Het begint belachelijk te worden.

Macera daha yeni başlıyor.

Dit avontuur is nog maar net begonnen.

Erkenciler kaldırımları doldurmaya başlıyor.

Vroege vogels vullen de stoepen.

Sizin yolculuğunuz şimdi başlıyor.

Jullie avontuur begint zo ongeveer nu.

Sınav önümüzdeki pazartesi başlıyor.

Het examen begint komende maandag.

İşine saat yedide başlıyor.

Ze begint om zeven uur met werken.

Tom kel olmaya başlıyor.

Tom begint kaal te worden.

Okul 10 Nisan'da başlıyor.

De school begint op tien april.

Senin geleceğin bugün başlıyor.

Jouw toekomst begint vandaag.

Dersler pazartesi günü başlıyor.

De lessen beginnen op maandag.

Dersler ne zaman başlıyor?

Wanneer beginnen lessen?

Tom canımı sıkmaya başlıyor.

Tom begint me te irriteren.

Resepsiyon saat altıda başlıyor.

De receptie begint om zes uur.

Biniş saat kaçta başlıyor.

Hoe laat begint het instappen?

- Bahar geçti ve yaz başlıyor.
- İlkbahar geçti ve yaz başlıyor.

De lente is voorbij en de zomer begint.

Dinozorların dünyamıza yeni yerleşmesiyle başlıyor.

toen de dinosauriërs pas op aarde verschenen.

Macera başlıyor! Hadi, bunu yapabilirsiniz.

Laat het avontuur beginnen. Kom op, je kunt het.

Ama gece daha yeni başlıyor.

Maar de nacht is jong.

Bu evin temeli, zayıflamaya başlıyor.

- De fundering van dit huis begint te verzwakken.
- Het fundament van dit huis begint te verzwakken.

Film otuz dakika içinde başlıyor.

De film begint over dertig minuten.

Barış görüşmeleri bu hafta başlıyor.

De vredesonderhandelingen beginnen deze week.

Bardağını kaldırıp "Moktor!" diyerek bağırmaya başlıyor,

neemt zijn shotglas, blaast het uit en roept 'Moktor',

Oyun yarın öğleden sonra iki'de başlıyor.

- Het spel begint om twee uur morgennamiddag.
- Het spel begint morgenmiddag om twee uur.

Senin yaz tatilin ne zaman başlıyor?

Wanneer begint je zomervakantie?

Görüşme ne zaman başlıyor bilmek istiyorum.

Ik wil weten wanneer de vergadering begint.

Hızlıca kıyıya çıkmalıyım. Macera daha yeni başlıyor.

Ik moet snel naar de oever. Dit avontuur is nog maar net begonnen.

Ama başkaları için... ...zorluklar daha yeni başlıyor.

Maar voor andere... ...beginnen de beproevingen pas.

Zehir nefes almayı zorlaştırıyor, sonra da felç başlıyor.

...dit zorgt voor ademhalingsproblemen en dan verlamming...

- Film ne zaman başlar?
- Film ne zaman başlıyor?

Wanneer begint de film?

Dünya için gerçekten ilginç bir mücadeleye işaret etmeye başlıyor.

een zeer interessante uitdaging vormen voor de wereld.

Evlat, birazcık da olsa adam gibi konuşmaya başlıyor gibiyim.

Ik begin nu wel een beetje als een zak te klinken.

Gezegenin engin alanları donmaya başlıyor. Her gece daha da uzun sürüyor.

Uitgestrekte delen van de planeet beginnen te bevriezen. Elke nacht wordt langer.

- Film saat onda başlar.
- Film saat onda başlıyor.
- Film saat onda başlayacak.

De film begint om tien uur.

İnsan açlıkla baş edebiliyor ama susuzluğa dayanmak mümkün değil, bağırsakların ağrımaya başlıyor, dayanamıyorsun.

Met honger kun je omgaan, maar niet met dorst. Dan gaan je darmen pijn doen. Het is ondraaglijk.

Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.

Wereldwijd... ...worden wilde dieren steeds bekwamer in het stelen van eten.