Translation of "Alışveriş" in Dutch

0.009 sec.

Examples of using "Alışveriş" in a sentence and their dutch translations:

Üniversite, alışveriş, müzik.

Universiteit, winkelen, muziek.

O alışveriş bağımlısı.

Ze is verslaafd aan winkelen.

Alışveriş merkezi nerede?

Waar is het winkelcentrum?

- Tom arkadaşlarıyla alışveriş yapacak.
- Tom arkadaşlarıyla alışveriş yapmaya gidiyor.

Tom gaat met zijn vriendin winkelen.

Ona alışveriş yaptığımı söyle.

Vertel haar dat ik boodschappen doe.

O bir alışveriş bağımlısı.

Ze is verslaafd aan winkelen.

Alışveriş yapmaktan nefret ediyorum.

- Ik haat winkelen.
- Ik haat shoppen.

Pazara alışveriş yapmaya gidiyorum.

Ik ga naar de markt om boodschappen te doen.

Arkadaşlarıyla birlikte alışveriş merkezine gitti.

Ze ging met haar vrienden naar het winkelcentrum.

Sadece biraz alışveriş yapmak istemiştim.

Ik wou alleen wat gaan winkelen.

Alışveriş merkezinde birini gördün mü?

Heb je iemand in het koopcentrum gezien?

Alışveriş merkezinde Tom'la buluşmaya gitmeliyim.

- Ik moet Tom in het winkelcentrum ontmoeten.
- Ik moet met Tom afspreken bij het winkelcentrum.

Buralarda biraz alışveriş yapmak istiyorum.

Ik wil hier een paar dingen kopen.

Alışveriş merkezi hangi saatlerde açık?

Om hoe laat is het winkelcentrum open?

Alışveriş listesine "şeker" koydun mu?

Heb jij "suiker" op het boodschappenlijstje gezet?

En son ne zaman alışveriş yaptın?

Wanneer was het de laatste keer dat je boodschappen hebt gedaan?

Alışveriş caddeleri, iş günlerinde çok sakindir.

Winkelstraten zijn zeer rustig op werkdagen.

Bu yakınlarda alışveriş merkezi var mı?

Is er hier ergens een winkelcentrum?

Benim için biraz alışveriş yapar mısın?

Kan je voor mij wat inkopen doen?

Tom, noel hediyeleri için alışveriş yapıyor.

Tom is kerstinkopen aan het doen.

Tom Mary ile alışveriş yapmak istemedi.

Tom wilde niet gaan winkelen met Maria.

Eve giderken Noel için biraz alışveriş yaptım.

Ik heb wat kerstinkopen gedaan op weg naar huis.

Dün biraz alışveriş yapmak için mağazaya gittim.

Gisteren ben ik naar het warenhuis geweest om inkopen te doen.

Yakında Noel geldiği için biraz alışveriş yapmalıyım.

Ik moet wat boodschappen doen, want Kerstmis komt eraan.

Bir alışveriş merkezinde küçük bir kitapçı işletirdim.

Vroeger had ik een kleine boekenwinkel in een winkelcentrum.

Alışveriş merkezine giden bir otobüs var mı?

Is er een bus naar het winkelcentrum?

Noel çok yaklaştığı için biraz alışveriş yapmalıyım.

Met Kerstmis om de hoek zou ik wat boodschappen moeten doen.

Alışveriş merkezinde Noel baba olarak çalıştığım yarı zamanlı bir işim var.

Ik heb een parttime baan als kerstman in het winkelcentrum.

- Tom Noel alışverişi yapıyor.
- Tom Noel'de vereceği hediyeler için alışveriş yapıyor.

Tom is aan het winkelen voor kerstcadeaus.