Translation of "Şaka" in Dutch

0.005 sec.

Examples of using "Şaka" in a sentence and their dutch translations:

- Şaka yapıyorum!
- Sadece şaka!

Grapje!

Şaka değil.

Geen grapje.

Şaka nedir?

Wat is een grap?

Şaka yapıyorum.

Ik maak een grapje.

Şaka yapıyordum.

Ik maakte een grapje.

Şaka yapıyorsun.

- Nu breekt mijn klomp.
- Je neemt me in de maling.
- Je houdt me voor de gek.

- Sadece şaka yapıyordum.
- Ben sadece şaka yapıyordum.

Ik maakte maar een grapje.

Bu bir şaka.

Het is een grap.

Ne şaka ama!

Wat een grap!

Sadece şaka yapıyorum.

Ik maak maar een grapje.

Etrafta şaka yapmayın.

- Stop met grapjes maken.
- Hou op met die grapjes.

Şaka yapıyor olmalısın!

Dat moet wel een grap zijn!

Şaka mı yapıyorsun?

Maak je een grapje?

Biz şaka yapıyoruz.

We maken een grapje.

Kime şaka yapıyoruz?

Wie houden wij voor de gek?

Tom şaka yapıyor.

Tom maakt grappen.

Sadece şaka yapıyordum.

Ik maakte maar een grapje.

- Duyduğum en kötü şaka.
- Bu duyduğum en kötü şaka.

Het is de slechtste grap die ik ooit heb gehoord.

Bu bir şaka değil.

Het is geen grap.

Bu bir şaka değildi.

Het was geen grap.

Şaka yapıyorsun, değil mi?

Je maakt een grapje, niet?

O bir şaka değil.

Het is geen grap.

Şaka tabii ki de.

Het is natuurlijk een grapje.

- Ben onu şaka olarak söylemiştim.
- Bu bir şaka olarak yapılmıştı.

Het was als grap bedoeld.

Onu dinleme. Sadece şaka yapıyor.

Niet naar hem luisteren. Hij maakt maar een grapje.

Beni dinleme, sadece şaka yapıyorum.

Luister niet naar me, ik maak maar een grapje.

Tom Mary'nin şaka yaptığından kuşkulandı.

Tom vermoedde dat Maria een grapje maakte.

Tom senin şaka yaptığını bilmiyordu.

Tom wist niet dat je een grapje maakte.

Tom Mary'ye şaka yollu takıldı.

Tom plaagde Maria.

Onu sadece bir şaka olarak yaptım.

Ik bedoelde het maar als een grapje.

Bana bunun bir şaka olduğunu söyle.

Zeg me dat het een grap is.

- Ne şaka ama!
- Aman ne komik!

- Wat een grap!
- Wat een flauwekul!

- Sadece şaka yapıyorum.
- Sadece dalga geçiyorum.

Ik maak maar een grapje.

Beni ciddiye almayın. Ben sadece şaka yapıyorum.

Neem me niet te serieus. Ik schertste zomaar wat.

Onun tehdidinin sadece bir şaka olduğunu düşündük.

We dachten dat zijn dreigement maar een grap was.

- Şaka yapıyorsun, değil mi?
- Dalga geçiyorsun, değil mi?

Je maakt een grapje, niet?

- Bu tamamen büyük bir şaka.
- Tüm bunlar eşek şakası gibi.

Het is allemaal een grote grap.

Ve şaka aslında Kral Ella hakkında, çünkü bu çiftlik sözlüğü, domuzcuklar

En de grap gaat eigenlijk over koning Ella, want er is een boerenvocabulaire, zwijntjes

İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, "Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?"

Een Engelsman, een Belg en een Nederlander gaan een café binnen en nemen plaats aan de toog. Zegt de barkeeper: "Wacht even, is dit een mop of zo?"