Translation of "Yeterli" in Chinese

0.006 sec.

Examples of using "Yeterli" in a sentence and their chinese translations:

- Yeterli.
- Bu yeterli.
- Bu kadarı yeterli.
- Yeter.

- 够了。
- 行了。

- Yeterli vaktimiz yok.
- Yeterli zamanımız yok.

我们的时间不够。

O Farsçada yeterli.

他精通波斯语。

Yeterli zamanınız var.

你有足够的时间。

Yeterli RAM'im yok.

我内存不够。

Yeterli yiyeceğimiz var.

我們有足夠的食物。

Bin yen yeterli midir?

1000日元够不够?

Zengin olmak yeterli değil.

有钱还不够。

Yeterli yiyeceğimiz var mı?

我们有足够的食物吗?

Yeterli para var mıydı?

- 钱够吗?
- 錢夠嗎?

Yeterli yiyeceğin var mı?

你有足够的食物吗?

Yeterli sandalyemiz var mı?

我們的椅子夠嗎?

Yeterli paran var mı?

你的钱够吗?

Seyahatim için yeterli param yok.

我不够钱去旅行。

On bin yen yeterli mi?

- 一萬日元夠嗎?
- 一万日元够吗?

Neredeyse onun yeterli yiyeceği yoktu.

他仅有够糊口的吃的。

Yeterli vaktim yok, acele et!

我时间来不及啦,你快一点呀!

O yeterli deneyime sahip değil.

她没有足够的经验。

Senin hâlâ yeterli deneyimin yok.

你还不够经验。

- Yeter artık!
- Bu kadar yeterli!

够了!

Okumak için yeterli ışık var.

有足夠的光線讀書。

Bizim sadece yeterli zamanımız yok.

我们没有足够的时间了。

- Sürücü ehliyeti almak için yeterli yaşta değilsin.
- Sürücü ehliyeti almak için yaşınız yeterli değil.
- Sürücü belgesi almak için yaşın yeterli değil.

你还没到可以拿驾驶执照的年龄。

Yeterli param olsa, ben yurtdışına gidebilirim.

如果我够钱的话,就能出国了。

Trene yetişmek için yeterli zamanımız var.

我們有足夠的時間趕上那班火車。

İkinci en iyi asla yeterli değildir.

第二优秀是远远不够的。

Treni yakalamak için yeterli zamanın var.

你有足够的时间赶上车。

Herkes için yeterli yiyecek var mıdır?

有足夠的食物給大家嗎?

Yemek yemek için yeterli zamanım yok.

我没有足够时间吃饭了。

Bir gün için bu kadarı yeterli.

足够一天的了。

Yeterli param olsaydı, bu bilgisayarı almıştım.

如果有了足够的钱,我会把这台电脑买上了。

O, masrafları karşılamak için yeterli paradır.

那些錢足夠支付費用。

- Bir dil asla yeterli değildir.
- Bir dil asla yetmez.
- Tek dil asla yeterli değildir.

- 一种语言永远不够。
- 一種語言是永遠不夠的。

Bir şeyler atıştırmak için yeterli zaman var.

有足夠的時間很快地吃一下點心。

Ancak sabah kahvaltısı için yeterli ekmeğimiz var.

我们早饭的面包刚够吃。

Kahvaltı yapmak için tam yeterli zamanımız var.

我们刚好有时间吃早饭。

Tom'un kirayı ödemek için yeterli parası yoktu.

汤姆没有足够的钱付租金。

- Sadece onu istemek zorundasın.
- Sadece istemeniz yeterli.

你只要问就好了。

Onun bir araba alması için yeterli parası yok.

他買不起車。

Tom, ailesinin yeterli parası olmadığı için üniversiteye gidemedi.

因为家里钱不够所以汤姆没能念大学。

Tom'un öğle yemeği yemek için yeterli zamanı yoktu.

湯姆沒時間吃午飯。

Keşke yeterli param olsa, hâlâ bir Ferrari almadım.

即使我的钱够了,我也不会买一辆法拉利。

Ne mutlu ki, faturayı ödemek için yeterli parası vardı.

幸运的是他有足够的钱来付账。

Bugün onu yapmayı bitirmek için muhtemelen yeterli zamanımız yok.

我们应该不够时间在今天之内完成它。

O mevkideki bir kitapçı hayatta kalmak için yeterli para para kazanmaz.

那個地點的書店無法賺足夠的錢生存下去。

Kılıcım kör olabilir ama o senin gibi biri için fazlasıyla yeterli.

我的剑虽然是钝的,但应付你的话是绰绰有余的。

Ödemek için yeterli paramız olmadığı için o siparişi iptal etmek zorunda kaldım.

我们的钱不够,所以我只好把订单取消了。

Bir sürü işim yok ama bu hafta beni ofiste tutmak için yeterli.

其实我工作并不多,但足以让我这周在办公室里忙着了。

Onun adını gerçekten bilmek istesem de yeterli cesaretim yok ve sormaya korkuyorum.

虽然我很想知道他的名字,只是我的胆子太小了,不敢去问。