Translation of "Çin" in Chinese

0.010 sec.

Examples of using "Çin" in a sentence and their chinese translations:

Çin ve Moğolistan, Çin Seddi ile ayrılır.

中国与蒙古隔着万里长城。

Bu Çin yemeğidir.

这是中国菜。

Çin diniyle ilgileniyorum.

我对中国宗教感兴趣。

Şili Çin değil.

智利不是中国。

Çin tarihi öğrenimi yapıyorsun.

你学习中国历史。

Çin mahallesine nasıl giderim?

我該怎麼去唐人街?

Umarım, Çin gezimizde eğleniriz.

希望我們會喜歡我們的中國之旅。

Çin hakkındaki izleniminiz nedir?

你对中国的印象是什么?

Çin yemeği sipariş ettik.

我们点了中餐。

Biz Çin yemeği ısmarladık.

我们点了中餐。

Çin çok hızlı kalkınıyor.

中国发展得太快了。

Çin, Japonya'dan daha geniştir.

中国比日本更大。

Hiç Çin yemeği yemedim.

我從來沒有吃過中菜。

O bir Çin vatandaşıdır.

他是中国的公民。

Çin büyük bir ülkedir.

中国是个巨大的国家。

Bu bir Çin restoranıdır.

这是家中国餐厅。

Çin çok hızlı gelişti.

中国很快地发展。

Hiç Çin yemeği denemedim.

我從來沒有吃過中國菜。

Tom Çin yemeklerini sevmez.

Tom不喜歡吃中國料理。

Çin-Tibet dillerini seviyorum.

我喜爱汉藏语言。

Hiç Çin şiiri okudun mu?

你讀過任何一首中國詩詞嗎?

Dilbilimci birkaç Çin lehçesinde akıcıdır.

那个语言学家精通几个中国方言。

Çin Japonya'dan çok daha büyüktür.

- 中国比日本大得多。
- 中國比日本大得多。

Xueyou bir Çin haritası tutuyor.

学友正在拿中国地图。

Çin gelişmekte olan bir pazar.

中国是一个新兴市场。

Myanmar'da Çin karşıtı düşünceler artıyor.

缅甸反华情绪正在增长。

O Çin tarzı giysiler giyer.

他穿中式服裝。

Çin restoranında Pekin ördeği yedik.

我们吃北京烤鸭在中国餐厅了。

Ben hiç Çin yemeği yemedim.

我从来没吃过中国菜。

Çin hakkında ne izlenimin var?

你对中国的印象是什么?

Çin, Asya'daki en büyük ülkedir.

中國是亞洲最大的國家。

Bir süredir Çin yemeği yemedim.

我好一陣子沒吃過中國菜。

O, Çin yemeğinden hoşlanıp hoşlanmadığımı sordu.

他問我是否喜歡中國菜。

Ona Çin yemeğinden hoşlanıp hoşlanmadığını sordum.

我问他喜不喜欢中国菜。

Tom Çin yemeği yemek istediğini söyledi.

湯姆說他想吃中國菜。

2010, Çin ay takviminde Kaplan Yılı'ydı.

2010年是農曆的虎年。

Daha önce hiç Çin yiyeceği yemedim.

我以前从来没有尝过中餐。

O, Çin hakkında birçok kitap yazdı.

他写了很多关于中国的书。

Çin atasözlerinin hepsini öğretmene geri verdim.

我把成语全部还给老师了。

Çin hakkında çok sayıda kitap yazdı.

他写了很多关于中国的书。

Komünist partisi olmadan Yeni Çin olmayacaktı.

没有共产党就没有新中国

Dahası, Çin halkı şekerleme yapmayı sever.

此外,中國人喜歡睡午覺。

Yani, Çin ulusuna karşı daha anlayışlıyım.

也就是說,我更加地了解了中國。

Çin ve Amerika'yı hangi okyanus ayırır?

中国与美国隔着哪个大洋?

Çin bana birçok farklı izlenimler verir.

中国给我许多不同的印象。

Parlak kırmızı, Çin kültürünün göstergelerinden biridir.

中國紅是中國的一種象徵。

Tom, Çin yemeği yemekten sıkıldığını söyledi.

汤姆说他吃腻了中国菜。

İngiltere'de ne kadar zamandır Çin tıbbı uyguluyorsun?

您在英国从事中医行业多长时间了?

Çin, Senkaku Adaları üzerinde egemenlik iddiasında bulunuyor.

中国主张钓鱼岛的主权。

Sanırım Tom çin dominosunu nasıl oynayacağını bilir.

汤姆知道怎么玩麻将,我觉得。

O, şu Çin restoranına yemek yemeye gidiyor.

他去那個中國飯館吃飯了。

- Hanzı çalışıyorum.
- Hanzı öğreniyorum.
- Çin yazısı öğreniyorum.

我在学汉字。

O bir ressam ama geleneksel Çin resimlerini yapmaz.

他是个画家,但他不会画国画。

O Çin ilacı aldı, bu onun semptomlarını rahatlattı.

她吃了中藥,所以症狀減輕了。

Bahar Festivali, Çin Yeni Yılı olarak da bilinir.

春节,即农历新年。

Zaman geçtikçe, Çin ekonomisi gittikçe daha güçlü oluyor.

中国的经济随着时间的推移而变得越来越好。

Çin klasikleri konusunda neredeyse hiçbir öğrenci tam not almaz.

很少有学生能在古汉语考试上拿满分。

Çinceyi iyi öğrenmek istiyorsan, Çin halkıyla daha sık haberleşmelisin.

- 要想学好中文, 就应该多跟中国人交流.
- 要想学好中文, 就应该多跟中国人交流.

Ablamız pazardan patlıcan, patates, kabak ve Çin lahanası aldı.

- 姐姐在市场买了一点茄子、土豆、丝瓜和大白菜。
- 姐姐在市场买了一点茄子、土豆、西葫芦和大白菜。

Shougongsha kadının bekaretini test etmek için eski bir Çin tekniğidir.

守宫砂是中国古代用来验证女人贞操的方法.

Fransız mı, Japon mu yoksa Çin yemeği mi yemek istiyorsunuz?

你想吃法国菜,日本菜还是中国菜?

- Dana etli Çin eriştesi sever misin?
- Dana etli noodle sever misin?

你喜歡吃牛肉麵嗎?

Birçok insan kedilerin neden Çin burcundaki on iki hayvan arasında görünmediğini soruyor.

很多人都會問,為什麼生肖的十二種動物裡沒有貓呢?

Çin halkının yaşamı şimdi gittikçe iyileşmesine rağmen, gelişme için hâlâ bir neden vardır.

尽管现在中国人的生活越来越好了,可是还有改进的余地。

Çin'in hızla geliştiğini anlamak için geldim ancak Çin halkı nispeten acelesiz bir hayat yaşıyor.

- 我意识到虽然中国发展得很快,中国人还有比较悠闲的生活。
- 我意識到了中國正在快速地發展,但是相對而言中國人卻過著悠閒的生活。

Tabii ki, ben Japonya'da iken Çin hakkında ders kitaplarından öğrendim, ama benim kendi adıma Çin'de gördüğüm bu ders kitaplarında anlatıldığından tamamen farklıdır.

當然,我在日本時透過課本了解中國,可是我自己在中國看到的跟那些課本描述的完全不一樣。

Ben, özellikle Pekin gibi büyük şehirler ile ilgili olarak Çin'i tek bir cümleyle açıklayabilirim. - Çin, yaşam hızı hem hızlı hem de keyifli bir ülkedir.

我能用一句话描述中国,尤其是关于北京那样的大城市:中国是一个有悠闲生活并有快速生活的国家。