Translation of "Mary'ye" in Chinese

0.008 sec.

Examples of using "Mary'ye" in a sentence and their chinese translations:

Tom, Mary'ye sarıldı.

汤姆拥抱了玛丽。

Tom Mary'ye gizlice yaklaştı.

汤姆鬼鬼祟祟地遛近了玛丽身后。

Sanırım Tom, Mary'ye âşık.

我觉得汤姆爱上玛丽了。

Tom, Mary'ye cevap yazmadı.

汤姆没给玛丽写回复。

Tom artık Mary'ye güvenmiyor.

湯姆不再相信瑪麗了。

Tom, Mary'ye kızgın olmalı.

Tom應該是對Mary感到憤怒不已。

Mary'ye bir kitap verdim.

我給了瑪麗一本書。

Dün caddede Mary'ye rastladım.

昨天我在街上遇見了瑪麗。

Tom, Mary'ye yaşını söyledi.

湯姆告訴瑪麗他的年齡。

Tom, Mary'ye arabasını sattı.

汤姆把他的汽车卖给了玛丽。

Tom, Mary'ye kuşkuyla baktı.

汤姆怀疑地看着玛丽。

Tom, Mary'ye John'u sordu.

汤姆向玛丽打听有关约翰的事。

Tom, Mary'ye soğuk davrandı.

汤姆给玛丽冷的肩膀。

- Mary'ye yardımı için teşekkür ettim.
- Ben yardımı için Mary'ye teşekkür ettim.

我对玛丽的帮助表示了感谢。

Tom Mary'ye bir iş buldu.

Tom给Mary找了份工作。

Öğretmen Mary'ye çenesini kapamasını söyledi.

老师叫玛丽闭嘴。

O Mary'ye bir kart gönderdi.

他送了一張卡片給瑪麗。

Tom, Mary'ye çok para borçludur.

汤姆欠玛丽许多钱。

Tom Mary'ye kıs kıs güldü.

汤姆暗中笑玛丽。

Tom Mary'ye yardım ediyor mu?

汤姆在帮玛丽吗?

Tom, Mary'ye helikopterden el salladı.

湯姆在直升機上向瑪麗揮手。

Tom elmanın yarısını Mary'ye verdi.

汤姆给玛丽半个苹果。

Tom Mary'ye ne söyleyeceğini bilmiyordu.

湯姆不知道他要對瑪麗說甚麼。

Tom Mary'ye otuz dolar borçlu.

Tom欠Mary三十元。

Tom Mary'ye haklı olduğunu söyledi.

汤姆告诉玛丽她是对的。

Tom Mary'ye onu sevdiğini söyledi.

Tom告訴Mary他愛她。

Tom gerçek hislerini Mary'ye söyleyemiyor.

汤姆不能把他的真实感受告诉玛丽。

Tom Mary'ye yardım eder mi?

- Tom幫助Mary ?
- Tom幫不幫助Mary?
- Tom幫助Mary嗎?

Tom'un Mary'ye gerçeği söylediğini düşünüyorum.

我想汤姆告诉玛丽真相

Tom Mary'ye vaktinde geleceğini söyledi.

汤姆告诉玛丽他会准时的。

Tom, Mary'ye Boston'a taşındığını söyledi.

汤姆对玛丽说了他将搬到波士顿。

Tom Mary'ye meşgul olduğunu söyleyecek.

汤姆会和玛丽说他很忙。

Tom, Mary'ye bunu yapamadığını söyledi.

湯姆告訴瑪麗她不能做那件事。

Tom Mary'ye güzel bir hediye verdi.

湯姆給了瑪麗一個不錯的禮物。

Tom'a Mary'ye özür dilemesi gerektiğini söyle.

告诉汤姆他应该向玛丽道歉。

Tom kabalığı için Mary'ye özür diledi.

汤姆为他的粗鲁向玛丽道歉。

Tom Mary'ye bir aşk mektubu yazdı.

- 汤姆写了一封情书给玛丽。
- 汤姆给玛丽写了一封情书。

Tom Mary'ye annesinin nerede olduğunu sordu.

湯姆問瑪麗她媽在哪。

Tom Mary'ye resmi kimin yaptığını sordu.

汤姆问了玛丽谁画了图片。

Tom Mary'ye biraz meyve suyu getirdi.

Tom幫Mary買了點果汁。

Tom Mary'ye bir el feneri verdi.

汤姆给了玛丽一把手电筒。

Tom Mary'ye çok parası olduğunu söyledi.

湯姆告訴瑪麗他有很多錢。

Tom Mary'ye geldiği için teşekkür etti.

汤姆感谢玛丽的光临。

Tom bildiği her şeyi Mary'ye söyleyemedi.

汤姆不能告诉玛丽他知道的所有事。

Tom Mary'ye bir köle gibi davrandı.

汤姆把玛丽当成自己的奴隶一样看待。

Tom kağıdı Mary'ye vermeden önce katladı.

在传给玛丽之前,汤姆把纸条折了起来。

Tom Mary'ye anahtarı nereye koyduğunu sordu.

湯姆問瑪麗她把鑰匙放在哪裡了。

Tom, Mary'ye John'a yardım etmesini söyledi.

湯姆讓瑪麗幚約翰。

Tom Mary'ye nasıl teşekkür edeceğini bilmiyordu.

湯姆不知道該怎麼感謝瑪麗。

Tom Mary'ye ne yapılması gerektiğini söyledi.

汤姆告诉玛丽必须做什么。

Tom Mary'ye duymak istemediği bir şey söyledi.

湯姆告訴了瑪麗她不想知道的事。

Tom Mary'ye köpeği beslemesini hatırlatmak zorunda kaldı.

汤姆必须提醒玛丽喂狗。

Tom, Mary'ye bu sabah bir mektup yazdı.

Tom今天早上寫了封信給Mary。

Tom, Mary'ye o konuda hiçbir şey söylemedi.

汤姆没有告诉玛丽关于那件事的任何信息。

Tom Mary'ye onun aptal olduğunu düşündüğünü söyledi.

汤姆告诉玛丽,他觉得她很傻。

Tom Mary'ye erkek arkadaşının kim olduğunu sordu.

汤姆问玛丽她的男朋友是谁。

Tom sahip olduğu tüm parayı Mary'ye verdi.

汤姆把他的所有钱都给了玛丽。

Tom Mary'ye yardımcı olmak için bile çalışmaz.

汤姆甚至没打算帮玛丽。

Tom'un Mary'ye para vermeye hiç niyeti yoktu.

汤姆不想给玛丽一分钱。

Tom Mary'ye ona Fransızca öğretip öğretmeyeceğini sordu.

汤姆问玛丽如果她会教他法语。

Tom, Mary'ye John'dan yardım etmesini istemesini söyledi.

湯姆告訴瑪麗去找約翰求助。

Tom Mary'ye bir şey fısıldadı ve o gülümsedi.

汤姆小声对玛丽说了什么,玛丽笑了。

Tom Mary'ye gülümsedi ve o ona geri gülümsedi.

汤姆对玛丽笑了笑,她也笑着回应了。

Tom Mary'ye onun yapmasını istediği şeyi yapamadığını söyledi.

汤姆告诉玛丽他不能做她要他做的事。

Tom, Mary'ye muhtemelen bütün gün kar yağacağını söyledi.

汤姆告诉玛丽雪可能会下一整天。

Tom onu Mary'ye çok dikkatli bir şekilde açıkladı.

汤姆仔细地给玛丽解释。

Tom'un Mary'ye söyleyecek çok önemli bir şeyi var.

湯姆有很重要的事要告訴瑪麗。

Tom, Mary'ye uzun bir mektup yazdı ama ona göndermedi.

汤姆给玛丽写了封长信,可是没有寄给她。

John Mary'ye öğleden sonra alışverişe gitmek isteyip istemediğini sordu.

約翰問瑪莉下午想不想一起去買東西。

Tom, Mary'ye John'un yeni telefon numarasını bilip bilmediğini sordu.

湯姆問瑪麗是否知道瓊的新電話號碼。

Tom'un gerçekte istediği Mary'ye çiçek almak için yeterince parası olmasıydı.

汤姆真正想要的是有足够的钱给玛丽买一些花。

O, Mary'ye neden onun doğum günü için geç kaldığını açıkladı.

他向玛丽解释自己为什么会在她的生日聚会上迟到。

Tom Mary'ye bazı sorular sordu ama o onlara cevap vermeyi reddetti.

汤姆问了玛丽一些问题,但是她拒绝回答。

Tom Mary'ye istediği için yardım ediyor, yapmak zorunda olduğu için değil.

湯姆幫瑪莉的忙,不是出於責任,而是出於自願。

Tom Mary'ye John'u yardım etmesi için ikna etmeye çalışarak zamanını boşa harcamamasını söyledi.

汤姆对玛丽说,不要浪费时间去说服约翰来帮忙。