Translation of "Ken" in Chinese

0.006 sec.

Examples of using "Ken" in a sentence and their chinese translations:

Ken mutlu.

肯很快樂。

Ken koşmuyodu.

肯沒跑步。

- Ken iyi yüzebilir.
- Ken iyi bir yüzücüdür.

Ken 是游泳健將。

Köpeğin adı Ken.

這隻狗的名字是Ken。

Ken yanıma oturdu.

Ken坐在我旁边。

Ken mumları yaktı.

肯點燃了蠟燭。

Ken ne yapıyor?

肯恩现在在做什么?

Ken mutlu görünüyor.

肯看起來很快樂。

Ken Kyoto'ya vardı.

肯已經抵達京都。

Onun adı Ken.

那名字是肯。

Ken elbiselerini giydi.

肯穿上了他的衣服。

Ken ne yiyor?

肯正在吃什麼?

Ken yüzmede iyidir.

肯擅長游泳。

Ken ağaçtan indi.

肯從樹上爬下來。

Ken sizi arıyor.

肯一直在找你。

- Mike ve Ken arkadaştırlar.
- Mike ve Ken arkadaşlar.

麦克和肯是朋友。

- Arkadaşlarım bana Ken diyorlar.
- Arkadaşlarım bana Ken derler.

我的朋友叫我肯。

- Ken beni satrançta yendi.
- Ken satrançta beni yendi.

肯下棋打敗了我。

- Ken Kyoto'yu asla ziyaret etmedi.
- Ken Koyoto'ya hiç gitmedi.

肯從來沒有參觀京都。

- Ken şu anda ne yapıyor?
- Ken şimdi ne yapıyor?

肯恩现在在做什么?

Ken yüzebilir, değil mi?

肯會游泳,不是嗎?

Eve geldiğimde, Ken okuyordu.

我回到家的时候,Ken正在读书。

Ken iki kedi besler.

肯养了两只猫。

Ken için oy kullandım.

我投肯一票。

Ken henüz arabayı yıkamadı.

肯還沒有洗車。

Ken Seiko'dan daha yaşlı.

Ken比Seiko年長。

Ken bir futbol oyuncusu.

肯是個足球員。

Ken duvarın üzerinden atladı.

肯跳過了牆。

Ken yardım için bağırdı.

Ken大声呼救。

Ken, bir bisiklet istiyor.

肯想要一輛腳踏車。

Ken bisikletini beyaza boyadı.

肯把他的腳踏車漆成白色的。

Ken dün evde miydi?

Ken昨天在家吗?

Ken eski paralar toplar.

肯收集古錢幣。

Ken otobüsle okula gider.

肯搭公車去學校。

Ken gömleğini ters giymişti.

Ken把衬衫穿反了。

Ken kamp yapmayı sever.

肯喜歡露營。

Mike ve Ken arkadaşlar.

麦克和肯是朋友。

Meg Ken kadar uzun boylu.

梅格跟肯一樣高。

Meg ve Ken bankta oturdu.

梅格和肯坐在長椅上。

Ken Bill kadar uzun boylu.

Ken跟Bill一样高。

Ken daha önce İngiltere'de bulundu.

肯之前去過英國。

- Ken'e güveniyorum.
- Ken' e güveniyorum.

我相信Ken。

Ken her gün beni arar.

肯每天打電話給我。

Ken gelecek yıl 15 olacak.

肯明年就15歲了。

Ken dün arkadaşları ile konuştu.

肯昨天和他的朋友交談。

Ken kazara yanlış otobüse bindi.

Ken 不小心上錯了巴士。

Jill filmi Ken ile izledi.

吉兒和肯看電影。

Ken günden güne yüzmeye gider.

肯每天去游泳。

Ken öğlene kadar evde olacaktır.

Ken中午以前會在家。

Ken dün gece İngilizce çalıştı.

肯昨晚讀英文。

Ken eve dönerken onunla karşılaştı.

肯在回家的路上遇見了她。

Ken asla New York'ta bulunmadı.

肯從來沒有去過紐約。

Ken bu öğleden sonra meşgul.

Ken今天下午很忙。

Ken senden daha hızlı koşar.

肯跑得比你快。

Ken şimdiye kadar evde olmalı.

肯恩一定已經到家了。

Ken ile yürüyen kız May'dir.

那個跟肯一起走的女孩是梅。

Ken ile kavga ettin mi?

你和肯吵架了嗎?

Ken her gün futbol oynar.

Ken每天都踢足球。

Ken, geçen yıl Japonya'da idi.

肯去年在日本。

Ken, Bill ve Yumi'yi davet ettim.

我邀請了肯,比爾和由美。

Ken gelecek yıl on beş olacak.

肯明年將滿十五歲。

Bu mektup Ken tarafından mı yazıldı?

這封信是肯寫的嗎?

Ken her sabah kendi yatağını yapar.

肯每天早上自己整理床舖。

Ken, birçok Japon şarkılarını ezbere öğrendi.

肯背了很多日本歌曲。

Ken Kobe'de ne kadar süre yaşadı?

肯已經在神戶住了多久?

Ken bir beyzbol oyuncusu olmak istiyor.

肯想當個棒球員。

Ken ve onun erkek kardeşi çok benzerler.

肯和弟弟长得很像。

Ai, Ken ile arkadaş olmayı zor buluyor.

艾发现和开恩交朋友很难。

Ken cana yakın bir kişi gibi görünüyor.

- 肯似乎是一個友善的人。
- 肯似乎是一個親切的人。

- Dün Ken'le karşılaştım.
- Dün Ken ile buluştum.

昨天我遇見了肯。

Ken konuşmayı durdurdu ve yemek yemeğe başladı.

肯停止說話開始吃東西。

Hem Ken hem de Meg benim arkadaşlarım.

麥格和肯都是我的朋友。

Tom ve Ken, bir kapsüldeki bezelyeler gibidirler.

汤姆和肯长得一模一样。

- Kim daha hızlı koşar, Ken mi Tony mi?
- Kim daha hızlı koşar? Ken mi, Tony mi?

肯和托尼谁跑得更快?

- Ken, temmuz ayı sonunda Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyor.
- Ken, temmuz ayının sonunda Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyor.

Ken七月底要去美国了。

- Kim daha uzun boylu, Ken mi yoksa Taro mu?
- Kim daha uzun, Ken mi yoksa Taro mu?

誰比較高,肯還是太郎?

Ken ile Tom'un arasında, kim kimden hızlı koşuyor?

肯和托尼谁跑得更快?

Ken hızdan dolayı 7.000 yen para cezasına çarptırıldı.

肯因超速被罰款7000日元。

Kim daha uzun, sen mi yoksa Ken mi?

誰比較高,你還是肯?

Ken korkunç bir soğuk algınlığı olmuş gibi görünüyor.

肯似乎得了嚴重的感冒。

Ken, onun doğum gününde babası için iyi bir şarap aldı.

Ken 在爸爸生日的那天買了一瓶上好的酒送給他。

Jane şişman ve kaba ve çok sigara içiyor. Fakat, Ken onun güzel ve çekici olduğunu düşünüyor. Aşkın gözü kördür demelerinin nedeni bu.

Jane 又胖、又沒禮貌、又煙不離手,可是 Ken 卻覺得她可愛、動人,所謂「愛情是盲目的」,大概就是這個意思了吧。