Translation of "Masanın" in Chinese

0.024 sec.

Examples of using "Masanın" in a sentence and their chinese translations:

- Kedi masanın altındadır.
- Kedi masanın altında.

猫在桌子底下。

- Ben masanın altına saklandım.
- Masanın altına saklandım.

我藏在桌子底下。

Kitabın masanın üstünde.

- 你的書在書桌上。
- 你的书在书桌上。

Masanın üstündeki nedir?

桌子上有什么?

O, masanın altındadır.

它在桌下。

Anahtar masanın üzerinde.

钥匙在桌子上。

Kitap masanın üstündedir.

书在桌子上。

Anahtarlar masanın üzerinde.

钥匙在桌子上。

Fincan masanın üstünde.

杯子在桌上。

Köpek masanın altında.

狗在桌子下边。

Kitap masanın üzerindedir.

书在桌子上。

- Kedi masanın üzerinde oturuyor.
- Kedi masanın üstünde oturuyor.

猫坐在桌子上。

Tom masanın altına saklandı.

Tom躲在桌子底下。

Dirseklerinizi masanın üstüne koymayın.

不要把你的手肘放在桌子上。

Silahı masanın üzerine koy.

把槍放在桌子上。

Masanın üzerinde yiyecek vardır.

书桌上有食物。

Köpek masanın etrafında yürüyor.

狗绕着桌子走。

"Kitabın nerede?" "Masanın üstünde."

「你的書在哪?」「在桌上。」

Tükenmez kalem masanın üstünde.

笔在桌上。

Mavi telefon masanın üstünde.

蓝色的电话在桌子上。

Tom masanın altında saklanıyordu.

Tom躲在桌子底下。

Masanın altında kedi var.

书桌下有一只猫。

Kitapları masanın üstüne koyma.

不要把書放在那張桌子上。

Masanın altından dışarı çık!

你从桌下爬出来吧!

Bir elma masanın altında.

写字台下是一只苹果。

Sandalyeyi masanın önüne koy.

把椅子放在桌子前面。

Onu masanın üzerine bırak.

把它放在桌上。

Kitaplarınızı masanın üzerine koymayın.

别把你的书放在桌上。

Çantan benim masanın üstünde.

你的背包在我办公桌上面。

O masanın üstüne atladı.

他跳上了桌子。

- Masanın üzerinde bir kitap var.
- Masanın üstünde bir kitap var.

在桌子上有本书。

- Masanın üstünde bir portakal var.
- Masanın üzerinde bir portakal var.

桌上有一只橙子。

Masanın üstünde bir kitap görüyorum.

我看到桌上有本书。

Masanın üstünde bir harita var.

办公桌上面有一张地图。

Masanın üstünde bazı kitaplar vardır.

书桌上有几本书。

Masanın üzerinde bir çanta vardır.

书桌上有一个包。

Masanın altında bir kedi var.

书桌下有一只猫。

Masanın altında bir elma var.

桌子下面有一顆蘋果。

Masanın üstünde bir fincan var.

桌上有個杯子。

O, masanın altındaki kutuyu buldu.

他在桌子底下發現了這個盒子。

Masanın üzerinde bir portakal var

桌上有一只橙子。

O, kitabı masanın üstüne koydu.

他把书放在了桌上。

Tom cüzdanını masanın üstüne koydu.

汤姆把钱包放在了桌子上。

Masanın altından bir kedi çıktı.

一隻貓從桌底下出來。

Dirseklerini masanın üstüne koymayı kes.

不要再把你的手肘放在桌子上了。

Tom kendini masanın altına sakladı.

- Tom躲在桌子底下。
- 湯姆躲在了桌子下面。

"Onun kitabı nerede?" "Masanın üstünde."

“她的书在那里?”“在桌子上。”

Bu masanın bir bacağı eksiktir.

这张桌子缺了个角。

Masanın altında bir sepet vardır.

桌子底下有一個籃子。

O, çantasını masanın altında buldu.

- 她在桌子底下找到了她的錢包。
- 她發現她的錢包在桌子底下。

Masanın üstünde sadece bir kitap vardır.

桌子上只有一本书。

Masanın altında hiç kitap var mı?

- 写字台底下有没有任何书?
- 办公桌底下有没有任何书?

Masanın üzerinde bir kedi var mı?

桌子上有只猫吗?

Masanın üstünde bir şişe şarap var.

桌子上有一瓶葡萄酒。

Masanın üstünde kırık bir fincan vardı.

桌上有個破杯子。

"Cep telefonumu gördün mü?" "Masanın üstünde."

"你有看到我的手機嗎?" "它在桌子上。"

Tom saatini çıkardı ve masanın üzerine koydu.

汤姆脱了他的手表且放在桌子上。

Masanın üstünde dans etme hakkında bir kitap var.

桌子上有一本关于舞蹈的书。

Az önce masanın üzerinde bir kitap var mıydı?

刚才桌子上有一本书吗?

- Masanın üstünde bir elma var.
- Masada bir elma var.

- 桌上有个苹果。
- 书桌上有一个苹果。

- Masanın üstündeki hesap makinesi benim.
- Masadaki hesap makinesi benim.

桌上的计算器是我的。

- Masanın üzerinde bir çiçek görüyorum.
- Çalışma masasının üzerinde bir çiçek görüyorum.

我看见书桌上有朵花。