Translation of "Istediğini" in Chinese

0.011 sec.

Examples of using "Istediğini" in a sentence and their chinese translations:

İstediğini alabilirsin.

你可以拿你喜歡的東西。

İstediğini öde.

买你想要的。

İstediğini dile!

要你想要的!

İstediğini seç.

選你喜歡的。

Yapmak istediğini yapabilirsin.

你可以做任何你想做的事。

Giymek istediğini giy.

穿你想穿的。

Beni görmek istediğini düşündüm.

我以为你想见我呢。

Mary'nin boşanmak istediğini duydum.

我聽說瑪麗想離婚。

Beni görmek istediğini duyuyorum.

我听说,你想来见我了吗?

Sadece söylemek istediğini söyle.

你想怎么说就说吧。

Ne demek istediğini anlamıyorum.

我不懂你的意思

İstediğini arayacak zamanım yoktu.

我没时间找你想要的东西。

Ne demek istediğini biliyorum.

我知道你是什么意思。

Ne demek istediğini bilmiyorum.

我不知道你想说什么。

Onun ne istediğini çıkaramam.

我不明白他想要什么。

Nereye gitmek istediğini bilmiyorum.

我不知道你要去哪。

Ona ne istediğini söyle.

告訴她你想要什麼。

- İstediğini yap.
- Keyfin bilir.

隨你開心。

Ona boşanmak istediğini söyledi.

她告诉他说,她想要离婚。

Her istediğini sana alacağım.

我會給你任何你想要的東西。

- İstediğini yap.
- İstediğinizi yapın.

做你想做的。

Tom'un istediğini bulmak zorundayız.

我们要明白汤姆想要什么。

Betty her zaman istediğini alabildi.

貝蒂總是設法得到她想要的東西。

Onun ne demek istediğini anlayamıyorum.

我不懂他的意思。

Neden parkta yürümek istediğini söylüyorsun?

你为什么说要去公园散步?

O biraz para istediğini söyledi.

他說他要一些錢。

Tom ne istediğini açıkça belirtmedi.

汤姆没说他想要什么。

Tom Fransızca öğrenmek istediğini söyledi.

湯姆說他想學法語。

Tom bana kazanmak istediğini söyledi.

湯姆告訴我他想贏。

Daha çok öğrencinin gelmek istediğini sanmıyorum.

我觉得不会有更多学生想来了。

Niçin oraya gitmek istediğini bana söyle.

告诉我你为什么要去那儿。

Ne kadar çorba istediğini ona sor.

問她要多少湯?

Tom Çin yemeği yemek istediğini söyledi.

湯姆說他想吃中國菜。

Ev sahibi kirayı yükseltmek istediğini söylüyor.

地主说他要提高租金。

- Beklemek istediğini düşündüm.
- Beklemek istediğinizi düşündüm.

我以为你想等。

Tom bizimle poker oynamak istediğini söyledi.

汤姆说要跟我们玩扑克。

Tom Mary'yi mutlu yapmak istediğini söyledi.

汤姆说他想让玛丽感到开心。

Tom bana doktor olmak istediğini söyledi.

汤姆告诉我他想当医生。

Tom, Mary'nin ne yapmak istediğini biliyordu.

湯姆知道瑪麗想做甚麼。

Tom, Mary'nin ne istediğini anlayamadığını söylüyor.

汤姆说他搞不懂玛丽要的是什么。

Onun gerçekten ne demek istediğini merak ediyorum.

我自問她真正的意思是什麼。

Onun hâlâ benimle evlenmek istediğini düşünüyor musun?

你认为他还想娶我吗?

Tom ne almamızı istediğini henüz bize söylemedi.

汤姆还没对我们说他希望我们买什么呢。

Tom Mary'nin gerçekten ne demek istediğini anlamadı.

汤姆不知道玛丽真实的意思。

Onun en çok hangi hediyelik eşyayı istediğini düşünüyorsun?

你觉得她最想要什么纪念品?

- Ne yapmak istediğinizi biliyorum.
- Ne yapmak istediğini biliyorum.

我知道你要干什么。

- Ne duymak istediğimi biliyorsun.
- Ne duymak istediğini biliyorsunuz.

你知道我想聽甚麼。

- Tom'un başka ne istediğini merak ediyorum.
- Tom başka ne istiyor, merak ediyorum.

我想知道汤姆还要别的什么。

Neyse ki, herkes bu yabancının ne demek istediğini anladı, kendimi aptal yerine koyduğumu biliyorlardı ve bana güldüler.

幸运的是大家都明白了这个老外的意思,知道我只是闹笑话而友好地对我笑一下。