Examples of using "Ehliyeti" in a sentence and their chinese translations:
Tom'un ehliyeti bile yok.
湯姆甚至沒有駕駛證。
Annemin ehliyeti var, ama araba sürmez.
我母亲有驾照,但是她不开车。
- Sürücü ehliyeti almak için yeterli yaşta değilsin. - Sürücü ehliyeti almak için yaşınız yeterli değil. - Sürücü belgesi almak için yaşın yeterli değil.