Translation of "Almak" in Chinese

0.018 sec.

Examples of using "Almak" in a sentence and their chinese translations:

Nefes almak zordu.

呼吸困難。

İlaç almak zorundayım.

我必须吃药。

Satın almak istiyorum.

我要买了。

Birkaç pantolon almak istiyorum.

我想买几条裤子。

Derin nefes almak sağlıklıdır.

深呼吸有益健康。

Bu halıyı almak istemiyorum.

我不想买这张地毯。

Günün menüsünü almak istiyorum.

我想要点当日套餐。

İlaç almak zorunda kaldım.

我被迫吃了藥。

Yarım kek almak istiyorum.

我想买半个蛋糕。

Hangi sebzeleri almak istiyorsun?

你想买什么蔬菜?

Noel hediyeleri almak zorundayım.

我必须要买圣诞礼物了。

Bir köpek almak istedim.

我想买一只狗。

- Onun için ne satın almak istiyorsun?
- Ona ne almak istiyorsun?

你想買什麼給他?

Bazı botlar satın almak istiyorum.

我想买些靴子。

Tatlı olarak kek almak istiyorum.

我想吃蛋糕當點心。

Yarın bir tane almak zorundayım.

我明天必须买一个。

Böyle bir risk almak istemiyorum.

我不想承担这样一个风险。

Bugün gazete satın almak istemiyorum.

我今天不想买报纸。

Bir düzine tatlı almak istiyorum.

我想买十二个甜甜圈。

Biraz aspirin satın almak istiyorum.

我想買點阿司匹林。

Önceki ifademi geri almak istiyorum.

我想撤回我之前的陈述。

Bu ilacı almak zorunda mıyım?

我必須吃這個藥嗎?

Canım bir araba almak istemiyordu.

我不想買車。

Bir güneş gözlüğü almak istiyorum.

我想買幾副墨鏡。

Tom'u kim işe almak ister?

誰會想雇湯姆?

Bir düzine çörek almak istiyorum.

我想买十二个甜甜圈。

Yeni bir bisiklet almak istiyorum.

我想买一辆新的自行车。

Biraz kahve almak ister misiniz?

你要喝點咖啡嗎?

Annesi onu almak için geldi.

他的母親來接他了。

İki fen dersi almak zorunda.

他必須上兩堂理化課。

Yeni bir sözlük almak istiyor.

他想得到一本新的字典。

Tom bir duş almak istedi.

汤姆想洗个澡。

Bir ev satın almak istiyorum.

我想买套房子。

- Onu yapmak için, risk almak zorundasın.
- Bunu yapmak için riskler almak zorundasın.

要这么做,你需要冒险。

- Sürücü ehliyeti almak için yeterli yaşta değilsin.
- Sürücü ehliyeti almak için yaşınız yeterli değil.
- Sürücü belgesi almak için yaşın yeterli değil.

你还没到可以拿驾驶执照的年龄。

Ehliyet almak için halen çok küçüksün..

你還太年輕無法取得駕駛執照。

Biraz temiz hava almak istemez misiniz?

想出去呼吸一下新鮮空氣嗎?

Biz bir kanepe satın almak istiyoruz.

我们想买张沙发。

Her zaman Japonca eğitimi almak istedi.

他一直想學日語。

Fransızca eğitimi almak için Paris'e gitti.

他到巴黎學習法語。

O bir sigara almak için durdu.

他停下来抽根烟。

O arabayı almak için yeterince zengin.

他買得起那輛車。

Onu almak için daha sonra geleceğim.

我晚点再来拿。

Yeni bir fotoğraf makinesi almak istiyorum.

我想買一台新相機。

O, kitabı almak için kolunu uzattı.

他伸长了手臂为了能拿到书。

Yiyecek bir şey satın almak istiyorum.

我想買點東西吃。

Almanya'da bir ev almak istiyor musun?

你想在德国买房吗?

İngilizcede iyileştirici bir kurs almak zorunda.

她需要上英语补习班。

Bu tarz bir kanepe almak istemiyorum.

我不想买这样的沙发。

Bugün duş almak için zamanım yoktu.

我今天没时间冲澡。

Biz daha fazla bilgi almak istiyoruz.

我们想要更多信息。

Benim planım bir araba satın almak.

我打算買輛車。

Yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum.

我期待很快就能收到你的信。

Bir şey satın almak gerekiyor mu?

你有什么需要买的吗?

Senden elli dolar ödünç almak istiyorum.

我想跟你借50美元。

Bu kitabı almak için Tokyo'ya gittim.

为了买这本书,我去了东京。

Bir fincan kahve daha almak istiyorum.

我想再要一杯咖啡。

Bu oyuncak bebeği satın almak istiyorum.

我想买这个玩具娃娃。

Bu gece canım alkol almak istemiyor.

我今晚不想喝酒。

Ucuz bir sözlük satın almak istiyorum.

我想要买便宜的辞典。

Ben bu sözlüğü satın almak istiyorum.

- 我想買這本字典。
- 我想买这本词典。

Canım biraz temiz hava almak istiyor.

我想要呼吸一些新鮮空氣。

Ben yeni bir araba satın almak istiyorum.

我想买辆新车。

Aslanlar yiyecek almak için birbirleri ile dövüştüler.

狮子为了得到食物相互争斗。

Sürücü belgesi almak için yeterince yaşlı değil.

她没到拿驾照的年龄。

Araba satın almak için bankadan borç aldı.

他为了买车向银行借债

Yeni bir TV almak seni mutlu yapmaz.

买新的电视不会让你幸福。

O bazı şeyler almak için dışarı çıkıyor.

她去买东西。

Yeni bir araba almak için param yok.

我沒錢買新車。

Bana herhangi bir şey almak zorunda değilsin.

你不必为我买什么。

Ucuza almak sana çok paraya mal olabilir.

买便宜货会花掉你很多钱。

O biraz yiyecek almak için dışarı çıktı.

她出去買些食物了。

Müzik eğitimi almak için Avusturya'ya gitmek istiyorum.

我想去奥地利学习音乐。

O elbiseyi almak için parayı nereden aldın?

你從哪兒弄來的錢去買那件衣服?

Gelecek yıl yurt dışında eğitim almak istiyorum.

我明年想出国留学。

Babasının ölümünün imtikamını almak için onu öldürdü.

- 他杀死了他,为死去的父亲报了仇。
- 他为死去父报了仇杀他。
- 他为死去父亲报了仇杀他。

Ben bu işin içinde yer almak istemiyorum.

我可不想卷入这场纷争中去。

Böylesine pahalı bir araba almak söz konusu değil.

根本不可能買到這麼貴的車子。

Ama bu sıradaki insanlar bunları almak için gelmişti:

但是在排队的这些人,却是来领这些东西的——

Yeni bir gömlek almak istiyorum. Sen ne istiyorsun?

我要一件新衬衫。你想要什么?

Tom bir tablo satın almak için Boston'a gitti.

湯姆去波士頓買一幅畫。

Yeni bir araba satın almak için para biriktiriyorum.

我在省钱买新车。

Kişisel bilgisayar satın almak için para kazanmak zorundayım.

必須要賺錢才能買一台個人計算機。

Bu odada elli kişiyi almak için çok küçük.

這房間太小了,容納不下五十人。

Bu binaya girmek için yetkililerin onayını almak gereklidir.

必須獲得有關當局的批准才能進入這座建築物。

Bir kütüphane kartı almak için ne yapmam gerekiyor?

请问图书馆的卡要怎么拿到?

Akşam yemeğinden önce bir içki almak ister misiniz?

晚饭前您想喝一杯吗?

Eğer o kitapla işiniz bittiyse, o kitabı almak isterim.

如果你用完了那本书,我想借一下。

Eşim için bir hediye almak istiyorum. Bir eşarp düşündüm.

我想给妻子买一件礼物。我打算买一条围巾。

Bir evi satın almak için onlar paralarını tasarruf ediyorlar.

他們在儲錢買房子。

Şimdi onlardan birini satın almak için harika bir zaman.

现在是买它的最好时机。

Televizyon istasyonundaki işim izleyiciler tarafından yazılan mektupları ele almak.

我在电视台的工作就是处理观众们写来的信。

Babamın parası kalmadı ve biraz ödünç almak zorunda kaldı.

父親缺錢,所以他必須去借點錢。

Tom'un gerçekte istediği Mary'ye çiçek almak için yeterince parası olmasıydı.

汤姆真正想要的是有足够的钱给玛丽买一些花。

Birkaç gün önce meyve almak için iyi bir yer buldum.

前几天我发现了一个买水果的好地方。

- Size biraz yardım almamız gerek.
- Size biraz yardım almak zorundayız.

我们不得不给你一点帮助了