Translation of "Birine" in Chinese

0.003 sec.

Examples of using "Birine" in a sentence and their chinese translations:

Birine ihtiyacım vardı.

我要一个。

Gözlerimden birine toz girdi.

灰塵鑽進了我的一隻眼睛。

Başka birine ihtiyacımız yok.

我們不需要其他人。

Birine yarar ötekine zarar.

- 對某人有利的對另外的人未必有利。
- 甲之蜜糖,乙之砒霜。

Burada bizimle arkadaşlarınızdan birine sahibiz.

你的一个朋友在我们这里。

Birine gözlerini dikerek bakmak kabalıktır.

盯著別人看是不禮貌的。

Çocukların her birine iki elma verdi.

她給孩子們每人兩個蘋果。

Onların her birine bir hediye aldım.

我買給了他們每人一份禮物。

Yine senden küçük birine zorbalık ediyorsun!

你又在欺負弱小了!

Tarlada koyuna bakan birine ne diyorsun?

在草原上照顧羊群的人叫甚麼?

Sana veya başka birine ihtiyacım yok.

我不需要你或别的人。

Onların her birine bin yen verdim.

我給了他們每個人一千日元。

Onun şarkılarından birine isim verebilir misin?

你能够说出一首他们的歌的名字吗?

Tom odadaki başka birine izin vermedi.

汤姆不让任何人进房间。

Onların her birine bir ödül verildi.

他們每個人都被授獎了。

Tom onu kendisi için birine yaptırmalı.

有人应该帮汤姆做这些事。

Okul müdürü mezunların her birine diplomasını sundu.

校长向每个毕业生颁发了毕业证书。

Aşk birine sahip olmadığı bir şeyi veriyor.

爱情是给予一个人所没有的东西。

"Biriyle" ve "birine" konuşmak arasında önemli bir fark vardır.

"和某人交談" 和"對誰說話" 之間有很重要的不同之處。

Otobüsle giderseniz, yaklaşık olarak zamanın yaklaşık üçte birine oraya gidebilirsiniz.

你乘公車去的話,可以省掉三分之二的時間。

1950'lerde, Finler dünyadaki en az sağlıklı diyetlerden birine sahip olarak belirtildiler.

50年代,芬兰人被认为是世界上饮食最不健康的例子。

Beni tutacak ve bana her şeyin iyi olacağını söyleyecek birine ihtiyacım var.

我需要某人抱着我并对我说一切会顺利的。

Ondan, onu, evi oğluna ya da başka birine boyattırmaya ikna etmesi rica edildi.

她被要求去说服他以让他或者他的儿子或者是别的人来粉刷屋子。

- Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
- Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.

每一個人像月亮一樣,有一個不會給任何人看的黑面。